the golden hour
-
uzun süredir müzik dinlemekten tiksinmiş bir birey olarak beni kendisine aşık eden albümdür. haftalardır radyoları bile müzik dinlememek için podcastlerden takip ediyordum ama bu albüm direk damardan girdi kanıma. ilk dakikasından son dakikasına kadar aralıksız dinlenebilecek cinsten. her türlü müzikten esintiler var. özellikle aklıma direk gogol bordello'nun geldiği bir iki parça oldu. aradaki türkçe konuşmaların sebebi de bildiğim kadarıyla gruptaki elemanlardan bir tanesinin türklere duyduğu aşırı sempatiymiş.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap