4 entry daha
  • - köleli-efendili sistemde yaşamak zorunda değiliz.
    - sorunu saptadık kunta, peki çözüm ne?
    - abi işte çözüm devrim. devirecez.
    - nasıl devirecez kunta.
    - sen, ben, hepimiz.
    - tamam, ben de varım, sen de varsın. iki kişi ettik. yeter mi?
    - yetmez, o yüzden örgütlenip, mobilize olmamız lazım.
    - tamam abi, sen başla ben geliyorum. bakalım sen nasıl yapıyorsun.
    - yahu öyle iş olur mu, ben başlarsam ben ebeleniyorum.
    - ikimiz başlarsak ikimiz ebeleniyoruz?
    - evet, o yüzden ebelenmemeye dikkat ederek, insanları bilinçlendirerek.
    - o konuda sen iyisin. sen konuş.
    - e o zaman, ben ebeleniyorum.
    - o zaman efendilerle konuşalım, diyelim böyle böyle. ama sen de, sen iyi konuşuyorsun.
    - o zaman efendiler ebemi siker?
    - belki sikmezler, ne belli?
    - yahu, akıl var izan var.
    - efendiler'i çabuk harcıyorsun kunta, onlar da senin gibi, benim gibi insan. efendiler'e bir şans tanısan...
    - tamam, konuşup kırbaçlanırsam ne olacak?
    - işte o zaman işe yaramadığını göreceğiz.
    - ben kırbaçlanınca?
    - evet. ama bu yola baş koymuşsun, o riski alacan.
    - abi onun yerine tarla köleleriyle konuşsak, örgütlesek.
    - e duyulur, haber uçar. yine seni sikerler.
    - beni saklarlarsa?
    - saklamazlar. bunlar tarla kölesi, ahlakı kırbaçın santimetrosu ile ölçülür.
    - e efendiyle konuşma, ev kölesini örgütleme, bir yerden başlaması lazım. en azından tek şans o.
    - say ki, oldu. sonra ne olacak? efendi gitti, köleler efendi olmayacak mı?
    - olmayacak, eşit dağıtacağız.
    - yani sen riski alacan, köleleri organize edecen. sonra o tarla kölelerinin yeni eşitliğe riayet etmesini bekleyecen, ve yönetme hakkından da feragat mı edecen?
    - edecem, etmeliyim, en azından bu gerçekleşebilecek bir opsiyon.
    - diğer çevre çiftliklerin sahipleri ne yapacaklar, bakacaklar mı?
    - bakmayacaklar.
    - gelip sikmeyecekler mi?
    - sikmek isteyecekler, savunacağız.
    - e onları yöneten bir kurmay, onlara karşı savaşacak, bir nevi köleleşecek, ordu gerekmeyecek mi?
    - gerekecek, ama bu sadece savaş süresince gerekli olacak. zaten köleyiz, en azından özgürlüğümüz için savaşalım.
    - bu savaş sence hiç bitebilir mi?
    - bitebilir. bizim örneğimizle diğer köleler de ayaklanıp efendileri dize getirebilir, getirecekler.
    - diğer kölelerin senden, davandan senin haberlerini olması istediğin şekilde haberi olmasının bir imkanı var mı?
    - var. yoksa da, yaratmaya çalışacaz.
    - valla senin efendiliğinde, belki de hiç bitmeyecek bir savaş için kölelerin yine köle olmaya çalışırken ölmesi ihtimali bence ağır basıyor. ben ev kölesiyim dostum, yerim belli, yurdum belli, bu riskleri almam için bir neden yok. yanisi kunta, sen ne dersen de, vaad ettiğin şey bana benim konumumdan daha yukarıda bir mevki vermeyi garanti etmediği gibi, gerçekleşmesi halinde dahi özgür olmak adına herşeyimi alaşağı da ediyor. dahası, başarılı olamama ihtimalinde haybeden canımdan, sağlığımdan da ediyor. yanisi, sen ne dersen de, şu oturduğum yerden, bu baktığım mevkiiden bu dediklerin bana başarılı olmaz gibi geliyor. ben senle sabahlara kadar münazara yaparım. münazara gibisi, soğukkanlı duruş gibisi var mı, kunta? münazarada kazan, hayatta yenil kunta. münazara süper, felsefe şahane, ayrıntı ve gözlem mizahı fulfors. kaldı ki ben buradayım kunta; biz hep buradayız. devrim konuşmasıysa hep açığız, müsaitiz. gülerek, eğlenerek, nüktelerle şenlendirerek, latifeleşmelerle yaşanır kılarak. hem münazara, hem bitmeyen içtihat bir şey yapıyormuş gibi olmak içhuzurunu, erdemli duruş enerjisini, ağır-derin müçtehid prestijini veriyor. sen de bence onla yetin, kunta. oradan topla parsayı, ötekileşmeden, ödipalden, post-modernist diskurdan ver baskıyı, kunta. sen tobi ol, ama seni kunta bilsinler. yanisi kunta, ben sana devrim yapma demiyorum ama toby olarak yine yap. yapıyormuş gibi yap kunta. ortalığı velveleye ver. ama oturduğun yer de belli olsun, kunta. toby'nin konumunda otur, kunta gibi yap. en güzeli.
    - amına koduum konformisti seni, sanki bu saydığın ihtimaller köle olduğum gerçeğini aşıyormuş gibi. ben tarla köleleriyle konuşmaya gidiyorum.
    - kunta, dostum, kendimizi kandırmayalım. ev kölesisin sen. yok ki tarla kölesi arkadaşın. iki dolanıp geleceğin yer yine burası, münazara ortamı. sikerler seni onlar, kunta. onlar için tobysin sen. toby iyi abi bak. toby güzel.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap