9 entry daha
  • hürriyet gazetesinde çıkan bir habere göre (yazının bazı kısımlarını copy paste yapıyorum...bu arada haberin sayfasında "sakın bu yazıyı habersiz kopyalamayın diye bir ibare yok, o yüzden gönül rahatlığıyla kopyalıyorum):

    "
    abd'de sudaki arseniği yok etmek üzere geliştirilen ve dünyayı değiştirecek 6 buluştan biri olarak gösterilen ‘kir mıknatısı’ projesinde yer alan 6 bilim adamından biri olan odtü mezunu kimya doktoru cafer yavuz, ülkesinden binlerce kilometre uzaktan ‘izmir'deki arsenikli su’ tartışmalarına, “bu suyu 6 yıl içmiş biri olarak” katıldı.

    “kıyamet koparılarak” arsenik üzerinden politika yapılıp halka eziyet çektirildiğini iddia eden yavuz, “günde bir litre su içiyorsanız minimum 77 yıl bu sudan içmeniz gerekli ki arsenik sizi öldürebilecek duruma gelsin. belki hiç öldürücü duruma gelmeyebilir. yaşanan polemiklere bakılınca birkaç politikacının çıkar sağlamak uğruna halka eziyet çektirmesi çok üzüntü verici. hele bazı rektörlerin de buna alet olup yangını körüklemeleri açıkçası utanç verici” dedi.

    ...

    77 yil arsenikli su içmeniz lazim ki...

    arsenik tartışmalarını internetten izlediğini kaydeden yavuz, şöyle konuştu:
    “arsenik, elementler arasında canlı hayatın olmazsa olmazları olan azot ve fosforla kardeş ve şaşırtıcı olarak da zehirliliği buradan gelmekte. arsenik vücutta çoğaldığı zaman fosforla yarışmaya başlıyor ve işe yaramayacak moleküllere sebebiyet vererek vücudun enerjisiz ve gıdasız kalmasına, tümörlere sebebiyet veriyor. bu hastalığa arsenikosis deniyor ve uzun vadede (10-20 yıl gibi) hastayı öldürüyor. tarihte de napolyon ve birkaç italyan dükü bu yavaş yavaş öldüren zehirle gitmişler. bu gerçekler onlardan kalma saç kıllarının analizinde çıkıyor. her gıdanın öldürme gücü vardır. örneğin; su çok fazla içilirse ozmotik basıncı dolayısıyla hücrelerinizi patlatır ve sizi öldürür. tuz aşırı oranda yenilirse vücudunuzdan suyu çeker ve susuzluktan ölürsünüz. şeker de diyabetik yoldan götürür fazla alındığında. az alındıklarında da problemler çıkıyor. her doğal elementten vücudumuzda az çok bulunduğu gözönüne alınırsa vücudumuzun bunları bir şekilde alması gerektiğini görüyoruz. sorun bu alınımların belirli değerleri aştığında ya da yeterli olmadığında ortaya çıkıyor. peki, bizi öldürmesi için arsenikten ne kadar zehirlenmemiz gerekiyor?

    günde 1 litre su içiyorsanız minimum 77 yıl bu sudan içmeniz gerekli ki arsenik sizi öldürebilecek duruma gelsin. tabi içilen sudaki tüm arseniğin vücutta kaldığını varsayıyoruz.

    belki hiç öldürücü duruma gelmeyedebilir. çünkü sürekli belli bir dozun altında kalacak ve vücut buna karşı bir direnç mekanizması geliştirecek. yaşanan polemiklere bakılınca da birkaç politikacının çıkar sağlamak uğruna halka eziyet çektirmesi de çok üzüntü verici. hele bazı rektörlerin de buna alet olup yangını körüklemeleri açıkçası utanç verici.

    bangladeş'teki insanlar için öldürücü değere ulaşmak çok daha kısa sürede gerçekleşiyor, sadece 3 yıl. çünkü onlar, her gün içinde 500-1000 mikrogram (ppb) arsenik olan sudan içiyorlar.”

    neden kiyamet kopariliyor

    yavuz, gelişmiş ülkelerde arseniğin bir problem olmamasının tamamen ekonomik güçle ilintili olduğunu kaydetti. yavuz, bir su kaynağındaki arseniği hiç kalmayıncaya kadar temizlemenin ucuz olmadığını, suyun su kadar ucuz kalabilmesi için büyük çapta ve ekonomik filtreleme gerektiğini söyledi. yavuz, şunları söyledi:

    “bu yüzden belirli bir miktarın altına indirmek hesaplı oluyor. sağlık bakanlığı ve dünya sağlık örgütü (who) suda bulunabilecek arsenik için maksimum seviyeyi belirliyor ve buna içme suyu üreten şehir ve şirketlerin uyması gerekiyor.

    eskiden bu rakam litrede 50 mikrogram idi ve birkaç yıl öncesinde 10 mikrograma çekildi. bu geçiş mesela abd'de ocak 2006'da oldu.

    yeni limit uygulaması beraberinde yatırım gerekliliği getiriyor. yani o zamana kadar 50 mikrogramın altına inmesi yeterli iken bir anda yetersiz hale gelmiş oluyor. belediyeler için ise buna uymak için yeni alet ve sistem kurmaları gerekli oluyor. bu yatırımı yapmamış olan belediyeler ise sorumlu tutulması gerekiyor.

    ama şu da unutulmamalıdır ki geçiş oluncaya kadar içildiğinde sorun çıkmamış iken bir anda kıyamet koparılması da çok akla yatmıyor aslında.

    dünyada çoğu ülkenin hala 50 mikrogramı limit kabul etmesi de onun altındaki miktarların hala bir sorun olmadığı şeklinde algılanabilir.”

    "
    (kaynak: http://arama.hurriyet.com.tr/…vnews.aspx?id=9819292)

    şimdi yukarıdaki yazı içerisinde yazının genelinden ayırarak vurgulamaya çalıştığım cümleleri burada tekrarlıyorum:

    * günde 1 litre su içiyorsanız minimum 77 yıl bu sudan içmeniz gerekli ki arsenik sizi öldürebilecek duruma gelsin. tabi içilen sudaki tüm arseniğin vücutta kaldığını varsayıyoruz.

    * bangladeş'teki insanlar için öldürücü değere ulaşmak çok daha kısa sürede gerçekleşiyor, sadece 3 yıl. çünkü onlar, her gün içinde 500-1000 mikrogram (ppb) arsenik olan sudan içiyorlar. (bizim suyumuzda 14 mikrogram mı çıkmıştı?)

    * eskiden bu rakam litrede 50 mikrogram idi ve birkaç yıl öncesinde 10 mikrograma çekildi. bu geçiş mesela abd'de ocak 2006'da oldu.

    şimdi bu yazıdan sonra yorum siz sevgili okurlarımızın. tabi bu arada haberde bahsi geçen bu kimya doktorunun verdiği bilgilerin doğruluğunun da teyit edilmesi gerekir.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap