5 entry daha
  • dali'nin gizli hayatının dehlizlerinde mi saklı akan saatlerin sırrı, yoksa sıcağın erittiği camembertin rüyası mı yalnızca tuvale vuran? rüyanın türevi adeta sonradan parçaladığı zam"an": (bkz: the disintegration of the persistence of memory)

    bu resime bakıyorum.. bir yandan belleğimin hafızasında eriyor zaman, akıyor anlar.. kokular çalınıyor burnuma.. damlıyor birer birer aklımın köşesine mum kıvamında anılar.. düştüğü yeri yakıyor her bir damla.. uyuyan belleğimi dağlıyorlar. allahtan donuyor her düşen damla.. donarken daha az yakıyor, daha çok donuyor.. daha çok donunca, daha az yakıyor.

    "su akar yolunu bulur" demişler, gerçekten öyle mi? su, bırakınca kendi kaderine, bulur mu yatağını, dolduracağı kucağı? kader mi çizgisini çizen suyun, yoksa alışkanlıklar mı? yoksa bir çekim mi suyu yöneten bizim bilmediğimiz? yoksa zamanın sırrında mı saklı suyun gizemi?

    akışkanlığı suyun zaman gibi mi? kendi içinde belirsiz, geri gitmiyor ama ilerlemiyor da bazen..

    termodinamiğin ("termo" sıcak ya hani, "dinamik" hareketbilim.. ) ikinci kuralıymış entropi.. hani bir sistem kendi içinde bir belirsizlik barındırır ya. o belirsizlik azalmaz, artarmış hep. o belirsizliğin ölçütüymüş entropi..
    su da belirsiz, zaman da.. zaman oku ilerliyor ama belirsizlik içinde.. su akıyor ama nereye gideceği belli değil..

    bazen rüyamda kendimi seninle gittiğimiz o gölün kenarında görüyorum.. bisikletlerimiz yanımızda dururken ben ayağa kalkıp yürüyüp gidiyorum.. bir kuyuya taş atarken görüyorum sonra kendimi.. kuyu kör mü, anlamıyorum, duymaya çalışıyorum düşen taşımın sesini, duyamıyorum. uyanıyorum kan ter içinde, uyuyamıyorum. sen beni duyuyor musun, bilemiyorum.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap