fenerbahçe

• beşiktaş maçı;
  
  lig başlarında oynanan "deplasman" derbilerinde üç olası durum vardır;
  
  galibiyet - çok iyi sonuç.
  beraberlik - iyi sonuç.
  mağlubiyet - kötü sonuç.
  
  fenerbahçe iyi sonucu aldı geldi bugün, skor anlamında takımı tebrik ediyorum, ancak oyun anlamında edemiyorum, neden?
  
  maçtan 2 hafta kadar önce beşiktaş'ın zaafiyetlerine ve bu zaafları kullanabilmek adına oyun planımızın nasıl olması gerektiğine dair şöyle bir entry yazmıştım.
  
  (bkz: #142824407)
  
  "velhasıl fenerbahçe'nin derbidir deplasmandır falan filan demeden yapacağı üç şey var bu maçta;
  
  1- hem hücumda hem ortasahada önde baskıyı en iyi şekilde yapan oyuncularla sahaya çıkıp sürekli şekilde önde basarak hem savunma hatasına zorlayacak, hem hocanın istediği oyunu sahaya yansıtmasını engelleyecek.
  
  2- beşiktaş baktı çıkamıyor uzun toplara başvuracak, bu uzun topları alabilecek arao-gustavo gibi oyuncuları mutlak şekilde sahada tutacak.
  
  3- nkoudou veya ghezzal kim oynayacaksa bunları bir şekilde ya ikili baskı ya adam adama markajla kitleyecek.
  
  taktiksel olarak fenerbahçe'nin ciddi avantajlara sahip olduğu bir maç, bu fırsatı çok iyi değerlendirmeli."
  
  değerlendiremedi.
  
  üçüncü madde - tamam.
  ikinci madde - tamam.
  birinci madde? olmadı.
  
  haftalar boyunca bıdıbıdı yaptılar yok nkoudou'yu kim tutacakmış yok beşiktaş iyi çıkıyormuş, yok hızlı takımmış gördük ne kadar takım olduğunu, 80 dakika boyunca kaleye şut atamadı herifler, şimdi aynı adamlar oturmuş beşiktaş neden bu kadar kötü top oynadı onu tartışıyorlar, alakası yok, takım değillerdi çünkü, uzun top atmaktan başka hiçbir oyun planları yoktu ve bu çok net belliydi, ne bekliyorsam onu oynadılar ama anlaşılan teknik ekip benim kadar iyi analiz edememiş bunları ki rennes deplasmanında korkmadığımız kadar korktuk beşiktaş'tan, orada çıkıp aslanlar gibi topumuzu oynarken burada "kendi oyunumuzu oynamamayı" ve rakibe göre top oynamayı tercih ettik, neden bilmiyorum, ben anlayamadım.
  
  diyeceksiniz ki belki hoca tercihi değildir bu durum, oyuncular çok tutuktu, alakası yok, sahaya çıkan kadrodan çok net şekilde belliydi. senin elinde rossi ve batshuayi gibi önde baskıyı mükemmel şekilde yapan oyuncular varken önde baskının ne olduğunu bilmeyen pedro-irfan ikilisini tercih ediyorsan bu farklı bir oyun planını tercih ettiğini gösterir. ben yüzde yüz eminim ki bu maça rossi-batshuayi-valencia üçlüsüyle çıksaydık çok başka bir maç izlerdik.
  
  yine diyeceksiniz ki ya kardeşim beşiktaş'ı bozmuşuz işte, önde de bassak şişireceklerdi arkada da dursak şişireceklerdi ne değişti? değişen şey senin oyunun. çoğu kişi fenerbahçe'nin kanat oyuncularının verimsizliğinden mütevellit tek ve verimli hücum üretkenliği planının önde baskı sonucu rakip savunma hataları olduğunun farkında değil. geçen maç 5-0 geçtik alanya'yı, attığımız 5 golün 4'ü baskıyla elde edilen toplardan geldi. sezon başından beri 20'ye yakın gol atmışız, istatistiğini çıkarsalar en az 10 tanesi önde baskı/savunma hataları, geri kalanın 6-7 tanesi de uzaktan şut ve duran toplardandır, bizim mevzu yerleşik savunmaya hücum etmeye döndüğünde hücum setleri çalışmıyor, çünkü bizim elimizde ghezzal gibi, alex gibi, hatta talisca gibi bir çilingir yok, kimi koysak olmadı bu role ve olmayacak da maalesef. bu maçta şu oyun stiline irfan yerine ghezzal gibi bir oyuncumuz olsaydı yine bu maçı farklı alırdık biz mesela ama yok, yok aq ne yapacaksın? o zaman kendi ormanının kralı olacaksın, sezon başından beri kanayan yaramız bu, sezon başından beri iki tane maçta rakibe göre oynamaya kalktık, konya ve bu maç, ikisinde de gol bile atamadan 5 puan kaybettik.
  
  takımın 70'ten sonra feci şekilde oyundan düşmesinin de sebebi bana göre yapılan mantıksız oyuncu değişiklikleriydi. crespo zaten ikinci yarıya bile çıkmalıydı buna itiraz etmiyorum, ama zaten 343 tercihinden dolayı orta alanda 2'ye 3 oynarken crespo gibi alan kapatabilen bir oyuncuyu çıkarıp mert hakan gibi saha içi pozisyon ve durum bilgisi sıfır bir oyuncuyu oyuna almak demek ortasahayı vermek demek, zaten öyle de oldu. bu maçta mert hakan yerine ismail girseydi biz o baskıyı yemezdik. ferdi'yi öne atma hamlesi de çok saçmaydı, rakip zaten üzerine geliyor, sana lazım arkada boşluk bulup değerlendirecek oyuncu, elinde rossi gibi bu işleri mükemmel yapan bir adam var, oyuna soksan hem dripling gücün artacak hem uzun toplara koşturacak oyuncun olacak elinde, ferdi ile 10 dakika hiç edildi o bölümde, yanlışın sonradan farkına varıldı ancak rossi girdiğinde bu sefer de valencia'nın pili tamamen bitti yine eksik kaldık ön bölgede. bütün değişiklikler içinde tek mantıklı değişiklik bats-pedro değişikliğiydi, onda da bats katkı veremedi.
  
  velhasıl başta söylediğim gibi "bana göre" rennes maçı gibi bu maç da hatalı oynandı, ama işin güzel tarafı ikisinden de istediğimiz sonucu aldık döndük. futbol böyledir, nasıl futbolcu her maçta harikalar yaratamıyorsa hocanın da tutuk olduğu günler olacak, yanlış oynadığımız iki maçta da istediğimiz skoru alıp dönebiliyorsak bu bu sene futbol şansının da yanımızda olduğunu gösterir, çok değerli.
  
  unutmadan maçta beni çok mutlu eden iki detaya da değineyim;
  
  1- serdar aziz ile de 3'lü savunmanın çalışabileceğini net şekilde görmüş olduk ki bu konuda ciddi şüphelerim vardı. 3'lü savunmanın geçiş oyununda ne derece büyük kolaylıklar sağladığını daha önce çok defa anlattım, bana göre bu oyun stilinde mümkün olduğunca 3'lü savunmada kalabilmek çok önemli, sistemin serdar ile de işlemesi değerli.
  
  2- lincoln henrique sol çizgi oyununa adapte edilme operasyonuna kesinlikle karşılık veriyor. bugün hem savunmada hem savunmadan top çıkarırken kusursuza yakın oynadı.
  
  karagümrük maçıyla jesusball'a geri dönmemiz dileğiyle.