77 entry daha
  • amedeo modigliani (1884-1920) bohem, alkolik, uyuşturucu müptelası, yaşadığı topluma yabancı bir izole, yalnızlıktan hoşlanan bir asi, burjuvaziye gizli nefret besleyen italyan...gibi asla hak etmediği birçok yakışıksız sıfatla tanımlansa da şöhret peşinde koşmayan, sanatını geniş kitlelere duyurma gayretinde olan ve yaşadığı dönemde anlaşılamamış bir figür olarak sanat tarihindeki yerini almıştır. van gogh gibi kısa bir yaşam sürmüş, çağdaşı kübistlerin ulaştığı şöhrete ancak öldükten sonra kavuşabilmiş sıra dışı bir portredir. sıra dışı çünkü maddiyat peşinde koşmamış, eserlerine ucuz fiyat biçen sözüm ona sanat simsarlarına rest çekerek sanatını yüceltmiş, bunların bedelini eşi ve çalışmalarının daimi modeli jeanne hébuterne ile birlikte yoksul, günübirlik bir yaşam sürerek ödemiştir.

    çiftin père lachaise mezarlığı'ndaki mezar taşı: görsel (önceleri aynı mezarlıkta farklı kabirlere defnedilseler de 1930'dan bu yana birlikteler)

    yakışıklı ressamın bir meslektaşı tarafından yapılan portresi:

    marie vorobieff -- amedeo modigliani'nin portresi, 1955: görsel

    bu kübist portrede modigliani'nin parçalanmış zihnine ve dağınık kişisel yaşamına dönük referanslar bulan kimi sanat eleştirmenleri ressamın melankolik bakışına da dikkati çekmişlerdir. gerçekten de hüzünlü, dış olaylardan çabuk etkilenen ama daima içine kapanan bir ressamdı modigliani. ilgi görmeyen resimlerini yaşadığı küçük evinde istifleyebilmiştir.

    yaşarken kısa dalgalı bir başarı yakalayan, bir cinnet ânında yaptığı heykellerin çoğunu yok eden, evinin kirasını ödemekte zorluklar çeken, birçok sıra dışı büyük sanatçı gibi öldükten sonra hakkı teslim edilen, nihayetinde o günden bugüne övgülere doyan bir sanatçının tablolarına genel olarak ve çok kısaca değinmek istiyorum.

    ama başlamadan önce henüz on beş yaşında yaptığı şu portreye bir göz atmanızı isterim;

    ressam micheli'nin (kardeşinin) portresi, 1899 : görsel

    nasıl başarılı bir ressamla karşı karşıya olduğumuzun kanıtıdır bu. şimdi daha detaylı olarak bakacağım ressama:

    kadın portreleri:

    nahif, kırılgan bir duruşa sahip, baygın bakışlarıyla dünyanın dışında gibi duran kadın portrelerinde melankolik dünyasından kesitler bulabiliriz -ki kadınlar, jungcu anlamda onun sanatsal animalarıdır. uzun boylu kadın formunda ısrar etmesi ve heykellerinde de aynı tarzı defaatle yinelemesi afrika ve latin sanatı etkilerinin otantik büyüsüne kapılmasıyla açıklanabilir. o da dostu picasso gibi lokal kültürleri araştırmış ve çoğu tarihten silinmiş eski uygarlıkların sanatını modern bir bakışla yeniden yorumlamıştır. söylemek gerekir ki bu modernist çaba asla oryantalist değildir. dolayısıyla bozulmamış özgün kültürleri özümsemiş, onları ötekileştirmeyen, rafine kültürel kodlarını sömürmeyen bir anlayışa sahipti.

    çok tablo üretmiştir. insan buna ilk bakışta şaşırabilir zira hayatı zorluk ve sıkıntılarla geçen bir sanatçının bu kadar üretken olabilmesi, her şeye rağmen kendini sanatına adaması bizlere ilginç gelebilir. ama önceli van gogh gibi durmadan çalışan bir sanatçı ile karşı karşıyayız. hep söylenegelmiştir: van gogh hayatı boyunca tek bir tablo satabilmiştir. ama o da aralıksız çalışmış, geride 1000'in üzerinde resim ve desen bırakmıştır. modigliani de tıpkı günü geldiğinde muhakkak anlaşılacağını umutla dillendiren van gogh, nietzsche ve stendhal gibi sürekli üretmiş, en sonunda hak ettiği saygınlığa kavuşmuştur. ölümüyle ölümsüzlüğe ulaşan sanatçılardan biridir kısacası. bu da zalim dünyanın artık çoklarınca kanıksanmış bir paradoksu olsa gerek.

    şimdi kadın portrelerine bakalım birlikte:

    lunia czechovska, 1919 : görsel
    madame georges van muyden, 1917 : görsel
    jeanne hebuterne, kırmızı şalıyla, 1917 : görsel
    yatağın yanında oturan esmer genç kadın, 1918 : görsel
    şapkalı kadın başı, 1907 : görsel
    kadın başı, 1918 : görsel
    domuz kuyruklu kız, 1918 : görsel
    jeanne hébuterne (1898–1920), 1919 : görsel
    lolotte (şapkalı kadın başı), 1916: görsel
    küpe takan sarışın, 1916: görsel
    benekli kadın başı, 1906 : görsel
    bir kızın portresi (victoria), 1917 : görsel
    kadife kurdeleli kadın (siyah bordür), 1915: görsel
    madam reynouard'ın portresi, 1916 : görsel
    genç bir kız, 1918 : görsel
    güzel ev hanımı, 1915 : görsel
    genç bir kadının başı, 1908 : tema++ görsel
    bir kızın portresi, 1917 : tema++ görsel
    beatrice hastings, 1915 : görsel
    madam zborowska'nın portresi, 1917 : görsel
    adrienne (kaküllü kadın), 1917: görsel
    bereli genç kız, 1918 : görsel
    jeanne hebuterne, 1918 : görsel
    siyah kravatlı kadın, 1917 : görsel
    genç bir kadının portresi, 1918 : görsel
    genç bir kızın portresi (louise), 1915: görsel
    abiyeli kızıl saçlı kız, 1918: görsel
    kırmızı kolyeli kadın, 1918 : görsel
    küpeli kadın, 1917: tema++ görsel
    sarı elbiseli bir kız, 1917 : tema++ görsel
    beatrice hastings, dirseğine dayanmış, 1914 : görsel
    küçük hizmetçi kız, yak. 1916 : görsel
    christina, yak, 1916 : görsel
    almaisa, 1916 : görsel
    kızıl saçlı kadın, 1917 : görsel
    bir genç kızın başı, 1916 : görsel
    oturan jeanne hebuterne, 1918: görsel
    bir kadının başı, 1918 : görsel
    siyah elbise, 1918 : görsel
    jeanne hebuterne (eşarplı), 1919 : görsel
    anna zborowska, 1917 : görsel
    bir kadının portresi, 1915: görsel
    denizci bluzlu kız, 1918: görsel
    yeşil kolyeli kadın (madame menier), 1918: görsel
    dilenci kadın, 1909: görsel
    elvira masada dinleniyor, 1919 : tema++ görsel
    kolyeli kadın, 1917 : görsel

    gözleri hülyalar içinde bakan, kapandı kapanacak göz kapaklarıyla muammalı kadınlar. aslında ressam kendisini de benzer bir ruh halinde boyamıştır alışılagelmiş paletiyle;

    otoportre, 1919 : görsel

    kendisi öldükten sonra intihar eden biricik eşinin, yanı sıra aile dostlarının resimlerini yapmak haricinde sipariş usulü de çalışmıştır modigliani. bunu da not olarak düşelim. bir önceki yüzyılda gauguin ve van gogh'un dostları tarafından beğenilmeyen portrelerinde olduğu gibi aynı şeyler modigliani'nin de başına gelmiştir. van gogh, kardeşi theo'ya yazdığı bir mektupta, "içki borcunu ödeyebilmek için barın sahibesinin bir portresini yaptığını ama kadın tarafından beğenilmediğini" yazacaktır.

    modigliani stüdyoda çalışan ressamlar ailesine aittir. dış doğa, geniş peyzajlar, taşra onu ilgilendirmemiştir. o her şeyden evvel modern kentin ressamıdır.

    manzara resimlerinden birkaç örnek:

    selvi ağaçları ve ev, 1919 : görsel
    ağaç ve ev, 1919 : görsel
    manzara, 1919 : görsel
    manzara, güney fransa, 1919 : görsel
    ağaç ve ev, 1919 : görsel

    modigliani insanla ilgilenmiştir. manzara resimleri fazla değildir. portreleri dışında nü'leri de kadın bedeninin son derece özgün bir araştırmasını içerir.

    (burada kahve molası verilebilir)

    devam ediyorum: modigliani antik yunan sanatına da özel bir ilgi göstermiştir. takıntı halinde karyatid resim ve heykelleri yapmıştır. bu merkezdeki yapıtlarını kadınların baskılanmış tarihlerine birer saygı duruşu olarak okumak mümkünse de onları epik mizansenlerde heroik konumlarıyla yorumlamamış, bilakis sadelikle çerçevelediği natürel uzamlarda göstermiştir. bu çok kesindir çünkü paletinin renkleri de göz alıcı değil, vakurdur. süsten nefret eder. aslında o hep otantik primitif sanatın etkisinde kalmıştır. kadınları gerçek dışı varlıklar değil, gündelik hayatta olduğu gibi hakiki kadınlardır.

    bununla birlikte domestik kadınlık hallerinden uzak durmuştur ki nihayetinde realist bir akıma bağlı değildi. kübizm'den ve dolayısıyla çağdaşı picasso'nun (dostlukları bozulacaktır daha sonra) çarpıcı dünyasından esinlense de bu dönem uzun sürmemiştir. cezanne ve henri de toulouse-lautrec gibi artizlenimcilerden de ilham almıştır bir dönem. bununla birlikte dışavurumculuk akımından daha fazla etkilenmiştir. dolayısıyla o fiziki olanın değil, iç gerçekliğin araştırmasına soyunan bir ressamdır. o da cezanne, picasso, matisse gibi önemli bir avangard'dır. zamanında tam manasıyla anlaşılamamasının nedeni de budur. nitekim bir sergisini paris polisi yasaklamıştır. evet, ressamların başkenti, hatta modern sanatın başşehri paris'te bile olabiliyordu böyle tuhaf şeyler.

    'lerinden bazılarına bakalım şimdi:

    oturan çıplak, 1909 : görsel
    bahçe fonunda çıplak, 1913 : görsel
    kolyeli çıplak, 1917: görsel
    sol kolunu alnına dayamış yatan çıplak, 1917 : görsel
    kanepede çıplak (almaisa), 1916 : görsel
    oturan çıplak, 1917 : görsel
    kolları açık uyuyan çıplak (kızıl çıplak), 1917 : tema++ görsel
    karyatid, 1912 : görsel
    çıplak kadın, 1916 : görsel
    karyatid, 1911: tema++ görsel
    çıplak, 1917: tema++ görsel
    yatan çıplak, 1917 : görsel
    yaslanmış çıplak, 1917: görsel
    oturan çıplak, 1917 : görsel
    mavi yastık üzerinde çıplak, 1917: tema++ görsel
    çıplak: görsel
    uzanmış çıplak, 1917 : görsel
    gömlekli, oturan çıplak, 1917 : görsel
    uzanmış çıplak, başını sağ koluna dayamış, 1919: görsel
    büyük çıplak, 1917 : görsel
    karyatid : görsel

    yukarıda çıtlattığım gibi heykellerinin çoğunu bir depresyon döneminde yok etmiş, geriye 20 civarında sanat eseri kalmıştır.

    heykel çalışmalarından üçü:

    baş, 1911 : görsel
    baş, 1911–1912 : görsel
    baş, 1912 : görsel
    kadın başı, 1912 : görsel
    karyatid, yak. 1914 : görsel
    baş, 1915 : görsel

    bu heykeller tıpkı kadın portreleri gibi kadın başının incelenmesinin kulvar dışı örnekleridir. o dönemde insanları nasıl şaşırttığını tahmin edebilirsiniz. saf estetik kaygısındaki, kadınları ideal formlarıyla betimleyen ressamlar ve ön yargılarıyla ketum sanat eleştirmenleri elbette bu yapıtlardan hazzetmemişlerdir.

    ee... bu adam erkekleri hiç mi çizmemiş, diye sorduğunuzu duyar gibiyim. çizmiştir elbette.

    daha az sayıdaki erkek portrelerine göz atalım öyleyse:

    picasso'nun portresi (1915) : görsel
    çellist için çalışma (1909) : görsel
    reverie (frank burty haviland'ın portresi) (1914) : görsel
    juan gris (1915) : görsel
    léopold zborowski (1911-1920) : görsel
    max jacob (1876-1944) (1911-1922) : görsel
    paul guillaume, yeni pilot(1915) : görsel
    bir adam (1916) : görsel
    çizgili kazaklı çocuk (1918) : görsel
    chaim soutine (1917) : görsel

    bakışları sınırlı bir çerçevede sonsuza kadar donmuş halde bakan erkeklerdir bunlar. zamandışı gibi görünürler. çağdaşı, örneğin egon schiele'nin ekspresyonist işlerindeki gibi çürümüş bedenlerde donup kalan insanlar değildir ama. figürleri son derece içe dönük ve gizemli görünür. ama kadın figürleri kuşkusuz daha esrarengizdir.

    her ressam gibi desenleri de bulunan bir ressamdı ama bilindiği gibi genelde hızlı çalışırdı. dolayısıyla çok fazla desen bırakmamıştır geride.

    bir bölüğünü inceleyelim:

    isa (1916) : görsel
    zborowski'nin büstü : görsel
    oturmuş çıplak (1918) : görsel
    baştan çıkarma (1913–1914) : görsel
    genç bir kadının portresi : görsel
    tête (1913 dolaylarında) : görsel
    diego rivera (1915) : görsel
    donato frisia'nın portresi (yaklaşık 1917) : görsel
    diz çökmüş ve topuklarının üzerinde oturan karyatid : görsel
    beatrice hastings (1914) : görsel
    nymphe 2 : görsel
    karyatid, önden görünüş (1912) : görsel

    fark edileceği üzere desenleri de ustalıkla çizilmiştir. bazılarındaki yarım kalmışlık hissi aslında bitmiş haldeki tabloları için de geçerlidir. bu desenlerde gerçekçilik algısı aramak boşunadır. tamamlanmamışlık duygusu zaten modern sanatın en belirgin özelliklerindendir. da vinci'nin kusursuzluğunu, caravaggio'nun barok gösterişliliğini, titian'ın parlak renklerini bu yapıtlarda aramak düş kırıklığına uğramak demektir. yarım bırakılmış hissiyatı doğuran resim veya desenlerdeki kesin olmayan konturlar özellikle izlenimcilerin çalışmalarında hemen fark edilir. manet, monet, renoir ve diğerlerinde mesela. nitekim modigliani fransız izlenimcilerden etkilenmiştir bir ara.

    bu tabloların hepsinde figürler tek başınaydı. birkaç çift portresiyle de olsa yavaş yavaş sonuna geliyoruz:

    gelin ve damat (1915) : görsel
    jacques ve berthe lipchitz (1917) : görsel

    ve şu iki duygusal tablo;

    çocuğuyla bir kadın (annelik) (1919) : görsel
    iki kız (1918) : görsel

    modigliani üzerine bu söylenenler kuşkusuz okyanusta bir damla. ama her entry'nin de bir sonu var. biz sonuna gelsek de modigliani'nin sanatı kendi özel aurasında anlam üretmeye, insanları etkilemeye, düşündürmeye ve ilham vermeye devam ediyor.

    iki film önerisi + birkaç beste:

    montparnasse âşıkları (1958) ressam üzerine muhteşem bir çalışmadır. daha evvel kısaca anmıştım filmi: (bkz: #98357061). bu siyah-beyaz film kasvetli, gerilimle dolu bir sanatçı portresidir ve ressam hakkında şimdiye dek çekilmiş en iyi filmdir. paris sokaklarında, yağmur altında ıslanan âşıkların kısa dalgalı mutlu görüntüsü hâlâ hafızamdadır. ressamın tablolarını ucuza satın almak için pusuda bekleyen kurt tüccarları da unutmayarak elbette.

    modigliani (2004) ise bir aşk, nefret ve rekabet öyküsüdür. picasso'dan şair max jacob'a dönemin başfigürleri de boy gösterirler. ve modigliani ile biricik eşinin fırtınalı birliktelikleri de kayda geçirilir.

    filmin soundtrack'ini dinlemek için: modigliani
    özellikle şu bestedeki keman ve piyano

    book of love'ın - modigliani (lost in your eyes) adlı şarkıları da şuradan dinlenebilir (ressamın çalışmalarından görüntüler eşliğinde).
    şarkının orijinali (1986)

    ek olarak da ressamın ve arkadaşlarının birkaç fotoğrafına bakalım;

    stüdyosunda: görsel
    modigliani, picasso ve andré salmon paris'te: görsel
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap