gece yarısı uyanıp bir daha uyuyamamak

• yazarın notu: aslında `gece yarisi uyanıp bir daha uyuyamamanın giriş gelişme ve sonucu` olacaktı fakat "bacağımın arasında ki çükün taşak kısmısında ki kılın dayanılmaz hafifliği" gibi formatlara olan tiskinliğim nedeniyle genellemeye bayılıyorum ve kendi sorularınızı, okuyacağınız yazıdan kendinizin çıkarmanızı istiyorum bir zahmet.evet:
  
  ilk olarak burada ki gece yarısından kasıt aslında saat 04:00 civarlarıdır ve iş bu yazarın normalde ayakta olduğu saatler içerisindedir` :2. öğretim beni bitirdin allahsız`. tabi durum böyle olunca normalde bu saatte uyumayan insan neden bu saatte kalksın diye bir soru oluşuyor kafalarda. herkesin kendine göre bir düzeni var kardeşim. hah işte üstüne bastık nokta orası. düzen ve düzeni bozan mahlukatlar. dış mihraklar.
  
  sen kafan takıl manitalara, finallere, duruma, gidişata iç şarapları iç iç aferin, sabah 9'da yatan adam gece 12'de sızsın. tabi ya. başka ne olacaktı; uyanırsın tabi sabah 4'de yataktan fırlamaya hazır bir şekilde. karanlık, gece güzel kafasını yaşıyor insan, ta ki o ezan sesi. allahım o ezan sesi. dünyada ezan sesini duyunca bütünüyle bir yarrak hissiyatına en mükemmel giren insan olarak addediyorum kendimi.
  
  günün geri kalan kısmı evde isen uyusam mı uyumasam mı derken mal gibi ya yatarak, yada yaptığından bir bok anlamayarak geçer. dışarı çıkarsan da az uyku ile ne milletin dediğinden bir şey anlarsın, ne eğlenirsin, ne de doğru düzgün derdini anlatabilirsin.
  
  akşam olur zaten dışarıda duracak enerji kalmamıştır evde erken uyumayı reddederek yine yaptığından hiçbirşey anlamamaya devam ederek saçmalamaya devam edersin. en sonunda da film izlerken sızar kalırsın erken saatte.
  
  ve iyi bir çocuk olursan yine sabah saat 04:00'de kalkarsın. haydi rastgele.
  
  (bkz: abimi çok seviyorumda alkole de saygım var)