zlatko dalic

• yaptığı açıklamaları, ülkemizdeki futbol sevgisi üzerinden yorumlanan teknik direktör.
  
  ülkemizde futbol sevilmiyor arkadaşlar. ülkemizde taraftarlık olgusu seviliyor. bu ülkede iki şıklı her soruda cevap 52-48 çıkar, hadi 55-45 çıksın. futbol sevilseydi eğer insanlar her hafta statları doldururdu. büyük takımlar hariç tüm anadolu takımları %20 kapasite ile oynuyor. bursa, eskişehir, kocaeli, göztepe gibi takımlar da yine taraftar kontenjanından dolduruyor o koltukları. biletler mi pahalı, passolig mi var? bunlar için mücadele ederlerdi. ancak futbol sevilmiyor. ülkede u21 dünya şampiyonası yapıldığında günümüz yıldızlarının çoğu oradaydı ve statlar bomboş kaldı veya bu ülkenin futbol uleması sayılan rıdvan dilmen messi ve ronaldo harici yabancı futbolcu bilmez. bizim kahvede maç izleyen futbolu sevdiği iddia edilen vatandaş ömründe açıp bir tane şampiyonlar ligi maçı izlememiştir. günümüzde paralı fakat bedava iken de izlemiyordu.
  
  bizim ülkemizde sahadaki futbol ile ilgilenen yok. herkes sonunda kazanmak istiyor. maç sonunda da daha içi konuşan yok zaten. hadi şimdi maç görüntüleri kanallar için pahalı diyelim, şansal büyüka ve erman toroğlu'nun maraton programında da hakem kararları konuşulurdu veya erman hoca'nın 5 dk saha içi dedikodusu sonrasında yemek tarifi falan dinlerdik. bu ülkede beyaz futbol veya telegolgibi futbol programları(!) 10-15 senedir yayın hayatına devam ediyor.
  
  hele yatırım mevzusuna hiç girmiyorum. çıkın bakın sokaklara, kaç tane futbol oynanacak alan kalmış? mahallesinde arsa olmayan devlet okullarının bahçesinde oynardı, milli eğitim bakanlığının başına özel okulları olan bakan geldikten sonra mahallelerde devlet okulu da yapılmaz oldu.
  
  kısacası ne yatırım ne sevgi ne bi şey. bu ülkede spora dair güzel olan hiçbir şey yok. o yüzden kendini bu cendereden kurtarıp yurt dışına gidebilmiş oyuncular aslında çok şey başarmış oluyor. daha yazıda değinmediğim menajer oyunları veya torpil gibi zibille problem var. kısacası dalic hocam gerçekleri suratımıza vurmuş ama bizim suratımız kayış gibi olmuş.
  
  debe edit: (bkz: 27 mart-3 nisan deprem bölgesi acil ihtiyaçları)