7 entry daha
  • hatır borcudur da aynı zamanda. ince düşünen insanlarda görülür.

    bizim kurumun en eski elemanı şoför, elimiz ayağımız aynı zamanda. ramazan koş diyoruz yetişiyor. neyse, bizim aramız da çok iyidir ramazan ile. eylül ayında ben taşınmak için ev bakarken onun evin oralara da baktık tuttuğum ev de ramazan'a yakın denk geldi, komşu olduk. konuşurken işte çocukları, karısı, rakıdır mezedir konuşurken hayallerini dinliyorum hep, kumburgaz'da bir arazi alacak, pirefabrik ev konduracak üzerine. yanına ufak bi rakı açıp balık tutacak tüm gün, kızları da etrafında olacak hep “eşşek sıpaları çok çabuk büyüdüler, uyuduklarında sevebiliyorum artık hocam!”
    neyse bir gün beni yine görüp kahve yapıp geldi yanıma hemen, “ hocam sadeydi dimi?” kahveleri içerken de karısının çok güzel sarma sardığını söyledi laf arasında “ ramazan deme, çok severim , ne zaman geliyorsunuz bana sarma sarıp oturmaya?” dedim, hocam ayıpsın laflarıyla konu öyle geçmişti.
    bu sabah bir mesaj geldi, şöyle, görsel

    kapıdan verip gidecekmiş, nişana gitmeleri gerekiyormuş vs, geldi neyse, beş kilo sarmış kadıncağız sarmaları, daha kapıda açtım yemeye başladım derken baktım yanında biri var, tanıştırdı, haha.
    arkadaşının arabasıyla gelmişlermiş, arkadaşının da elinde bir oyuncak ayı, bana hediye almışlar*
    ulan ramazan dedim, içimden ama. binbir teşekkür edip çıktım eve.

    o kadar tatlı ki kendince çöpçatanlık yapması, işi böyle evirip çevirmesi, konuyu bana açamaması falan, beni arkadaşına uygun görmesi, her şeyiyle inanılmaz güzel hikaye, kızamadım.
    kadın tüm gece oturup sarma sarmış, al sana gönül borcu hocam, dedi bana ramazan aslında “ hocam olur mu öyle şey afiyet olsun” derken.

    insanların hikayeleri var sözlük, dinleyelim.
hesabın var mı? giriş yap