fal baktırmak

• eğer fala bakan kadın fincandan çok senin gözlerinin içine bakıp, yakın geçmişini ve geleceğini söylemeye başlıyorsa, hayatındaki kişileri(sevgilini, aileni, arkadaşlarını) kütüklerine kadar detaylandırabiliyorsa, kaza yapacağını söylediği kardeşin için kaza yerini söylüyor gün söylemek yerine o hafta arabayı almasın diyorsa, henüz senin kendine bile söylemediğin düşüncelerini aklından böyle böyle geçiyor ama sonuçlarını şöyle şöyle düşün diyip dehşete düşürüyorsa, bir nevi minority reporttaki kahin gibi bir birşeyse bu kadın bir daha asla dedirten bir eylemdir fala baktırmak.. ve yine kabus gibi kadının her dediği birbir oluyorsa gerçekleşen şeyler güzel de olsa bir yandan sevinirken bir yandan da bunu demişti demekten kendini alamıyorsun işte o sevince gölge düşürmeye yetip artıyor bile..şu an beni neyin o kadar rahatsız ettiğini kestiremiyorum bir yabancının bu kadar mahremime girmesi mi yoksa geleceği söyleyip beklentilerimi ve hislerimi yönlendirmesi mi? ama bildiğim birşey var ki bir daha fala baktırmam arkadaş..
  
  bir de annenin yakın arkadaşının yukarıdaki kahin teyze kadar olmasa da tutturma oranın yüksek olması durumu var ki o da kendi içinde başka bir kabus hissi yaratabilir. meraklı anne çocuklarının ilişkilerini falcıyla takip etme ihtiyacı duyabilir ve olmadık sorularla ve açıklamalarla şoka sokabilir, sinirleri alt üst edebilir.(bkz: #15607184)
  
  en güzeli hani şöyle attığını bildiğiniz ama güzel şeyler duymak için kahvenin kırk yıllık hatrı adına bir 10 dakika dinlediğniz, alanının razı satanın razı olduğu bir fal seansı geçirmektir..sonuçta falsız turk kahvesi, şekersiz bir baklava gibi değil midir?