33 entry daha
  • görüntüleri ve müziği alabildiğine güzel, biri baştan sona diğeri sondan başa doğru anlatılan iç içe iki hikayesi de can yakan film. hikayelerden biri ne de güzel bir aşk hikayesini anlatırken, diğeri siyasi ve ticari pisliklerle bezeli bir macerayı önümüze koyuyor. birbirine oldukça zıt iki karakter, justin ve tessa. justin içe dönük, dünyanın tüm çirkinliklerini bahçesine kapanarak unutan, sakin, her şeyi kurallarına uygun yapmış bir ingiliz diplomat, karısı tessa ise fevri, idealist, cesur, risk almaktan yana ve dışa dönük biri. ikisi de kendi içinde öyle gerçek ve güzel karakterler ki, film içinize oturuyor, ne afrika'nın güzelliği ne de müzikler kalıyor. filmin anlatımı da herhalde bunda çok etkili, izlerken film gibi değil, belgesel izler gibi oluyorsunuz yer yer ve justin ile tessa film karakterleri değil, afrika'ya yerleşmiş tanıdıklarınız, sevdikleriniz gibi geliyor. fernando meirelles yapmış yapacağını, hikayeyi hem samimi hem gerçekçi yapmayı becermiş, oyuncular da döktürmüş. hele ralph fiennes ne de güzel bir aşık olmuş.

    --- spoiler ---

    hızlı tanışmalarının ardından evlenip afrika'ya gidiyorlar ve biz de zarif görünümlü canavar politikacılarla ve afrika'yı deney alanı olarak kullanan ilaç firmalarıyla tanışıyoruz. ne kadar acımasız olduklarını da kısa zamanda öğreniyoruz. afrika'da neler yaptıklarını, önlerine çıkan herkesi ne kadar kolaylıkla ortadan kaldırabildiklerini ve ne kadar dokunulmaz olduklarını. film ilerledikçe zarif karakterlerin ve süslü salonların her yerinden pislik akıyor.

    daha filmin başında karnı burnundayken öldürülen tessa'yla açılıyor film. ve acı gelen tarafı, kocası tessa'yı asıl ölümünden sonra tanıyıp, aşık oluyor. tessa hiç bir şeyi değiştirememiş, dünya yine aynı dönüyor gibi görünse de aslında hiç olmazsa bir kişiyi, yani kocasını tamamıyla değiştiriyor. dünyaya kendini kapatmış olan justin, kabuğunu kırıp, karısının hiç olmazsa ideallerine yakın olabilmek için, ondan kalan tek şeye yani ilaç firmalarına karşı savaşına karısının bıraktığı yerden devam ediyor. karakterleri bu kadar zıt olan karı koca aynı ideali ve aynı sonu da paylaşmış oluyorlar. afrika'nın kötü talihini değiştiremiyor belki, ama kendini gerçekleştirerek ve hayatından memnuniyet duyarak ölüme gidiyor, bir de bir kaç taşı yerinden oynatarak.

    ölümü beklerken justin'in yüzündeki o huzur ifadesi ve gülümseyişi, onun savaşı en önemlisi kendi içinde kaybetmediğini gösteriyor.

    --- spoiler ---

    (bkz: john le carre)
32 entry daha
hesabın var mı? giriş yap