12 entry daha
  • işaret ettiği "özgurluk" bahsinin en rahatsız edici biçimde sömuru duzeni uzerinden mideye taş koyması şeklinde açığa çıktığı film. bread and roses'tan birkaç vakit sonra izledim ve daha çok beğendim. duru, sade, hayatın acı acı koyan yönlerini abartısız ama sertçe, yuze çarpa çarpa gösteriyor ken loach. onun filmlerini izlerken sıkılmak değil ama tarafsız kalmak mumkun değilken bu biraz farklı bir film olmuş. ezilen-kovulan kadın patron olunca zalimliğin en iğrenç sıfatlarını hak edecek şeyler yapıyor ama zaten çok çaresiz, ayakta durmanın tek çaresinin ne olduğuna karar vermek zor. çıkmazları olan ezen ve ezilenin bazen aynı safta mucadele edebildiğini de gösteriyor.

    angela rolundeki kadın juliette binoche' a muthiş benziyor.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap