12 entry daha
  • paganizm çakması tasavvufa toz kondurmayan zihniyetin iyi düşünmesi gereken söz ve iyi izlemesi gereken video.

    sonuçta bayram ali öztürk bunları bir öğretiden (vahdet-i vücut / panteizm) yola çıkarak söylüyor. başka bir deyişle, ona bu sözleri söyleten, kendini pek özel ve farkındalık sahibi hissetmesine neden olan ve biz avamın anlayamayacağı şeyleri (!) anlayarak hakikate ulaştığını, insan-ı kamil mertebesine eriştirdiğini sandıran bir felsefe var ortada. ve bu felsefenin derinine inen herkesin kaçınılmaz sonu bu aslında.

    vaaz kur’an’a öylesine ters ki hangi satırını eleştireceğimi bilemiyorum.

    bayram ali öztürk şöyle demiş vaazda:

    “... onun için otururken muhammed mustafa, kalkarken muhammed mustafa, yatarken muhammed mustafa, yürürken muhammed mustafa, muhammed mustafa sallallahu aleyhivessellem, muhammed mustafa ona ben güneş diyemem çünkü güneş batar, muhammed mustafa su diyemem su durdu mu kokar, muhammed mustafa ekmektir diyemem ekmek durdu mu bayatlar, muhammed mustafa çok leziz bir yemektir diyemem çünkü yemek durdu mu ekşir... muhammed mustafa’nın benzetilebileceği hiçbir varlık yoktur. muhammed mustafa eşittir allah. bir eti kemiği var farklı olarak o kadar.”

    kur'an'sa şöyle diyor:

    1. şu bir gerçek ki, göklerin ve yerin yaratılışında, geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, akıllarını/gönüllerini işletenler için çok ibretler vardır. onlar o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: "ey rabbimiz! sen bunu boşuna yaratmadın. şanın yücedir senin! ateş azabından koru bizi!" (ali imran suresi 3:190-191)

    2. de ki: o, allah'tır; ahad'dır, tektir!
    allah'tır; samed'dir/tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir!
    ne doğurmuştur o, ne doğurulmuştur!
    hiç kimse o'nun dengi ve benzeri olmamıştır, olamaz! (ihlas suresi 112:1-4)

    3. ve size melekleri ve peygamberleri rabler edinmenizi de emretmez. siz, müslümanlar haline geldikten sonra inkarı mı emreder size? (ali imran suresi 3:80)

    4. allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez ama bunun dışında kalanı/bundan az olanı dilediği kişi için affeder. allah'a şirk koşan, dönüşü olmayan bir sapıklığa dalıp gitmiştir. (nisa suresi 4:116)

    5. gün olur, onları bir araya toplayıp haşrederiz. sonra, şirke batanlara sorarız: "nerededir o bir şey zannedip durduğunuz ortaklarınız?" sonunda şunu söylemekten başka bahaneleri kalmaz: “rabbimiz allah'a yemin olsun ki, biz, ortak koşanlar değildik." (en’am suresi 22-23) / ayetlere göre, müşrikler kendilerinin ortak koştuklarını kabul etmezler!!!

    ve konuyla dolaylı yoldan ilgili olarak;

    6. gözünüzü açıp kendinize gelin! arı-duru din yalnız ve yalnız allah'ındır! o'nun berisinden birilerini daha veliler (evliya*) edinerek, "biz onlara, bizi allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz, allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. şu bir gerçek ki, allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz. (zümer suresi 39:3)
    * enteresandır ki veliler kelimesinin arapçası "evliya"dır.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap