5 entry daha
  • ne yazık ki "mükemmel ilk albümden sonra çıkan ikinci albüm" hayal kırıklığını taşıyor benim için. gerçi kendisi bunu pek albüm olarak nitelendirmiyor sanırım, fame'in updatei olarak lanse ediliyor daha çok, ama olsun: 8 tane yeni şarkı var ve bu bir albüm sayılmak için yeter sayı. şarkılar ne poker face ne de lovegame gibi ilk dinleyişte çarpmıyor insanı. bad romance'i ilk duyguğumda radyoda tiksinmiştim, sonra bütün bir sabah dinlememin sonunda alıştım. alejandro'nun tarzını sevdim, ama şarkının sözlerini yazarken de belirttiğim gibi pek bi anlamsız. telephone güzel bi şarkı, sanırım yeni alışkanlığım o olacak, ama kaçıncı dinlemede bilmiyorum. beyonce de pek gereksiz geldi bana. speechless görece slow bi şarkı. brown eyes vakasından sonra bi kez daha anlamış olduk ki: gaga bu tarza yönel-me-me-li.. ayrıca iki şarkı acayip benziyo, speechless biraz daha hızlı o ka. ilkindeki everything'lerin yerini speechless almış bu sefer, binlerce tekrarla. bu ka şimdilik..

    çokça dinledikten sonra: demişim ki: "beyonce de pek gereksiz geldi bana.." pek bi halt yemişim. beyonce'nin kelimeleri döver gibi söyleyişi, sertliği, vurgusu, tonlaması her bişii acayip güzel. sadece bu şarkıda diil hatta, kendininkilerde de. beyonce'ye övgü editi oldu biraz, olsun hak ediyor.

    speechless'a gelirsek yine, yeniden: çıktığı her şovda bunu ve bad romance'i icra ediyor kendisi, anlam veremiyorum bi türlü..

    sonra bi de monsterla, teeth güzeller gerçekten :)
    hatta ilk üçüm:
    telephone
    teeth
    monster şeklinde..
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap