9 entry daha
  • çoğunlukla kendini yarı tanrı zannedenlerden oluşur. olaylar genellikle şöyle gelişir:
    herşey çocuğumuzun hukuk fakültesini kazanmasını ile yavaştan başlar. memleketimin kalbur üstü mesleklerindendir hukuk, doktorluk gibi. istersen zilyon puanla odtü uzay ve havacılık mühendisliğini kazan eşe dosta anlatamayacağın için bir hikmeti olmaz. türkiye de nasa mı var oğlum, uzaya çıkıcan da ne olacak gibi tepkiler alırsın. üstüne eğitim sırasında ne kadar önemli bir mesleğe adım attığınıza dair bir sürü gaz alırsınız, sizin ki diğer bilim dalları gibi değildir, çok önemlidir falan filan. gerçi bu son dediğim çoğu üniversitede yapılır, o yüzden herkes kendini bir bok zannedip mezun olur (bizim bölümde ise siz bi bok değilsiniz, sadece lisans bitirdiniz diye ağzımıza sıçarlar). bu noktaya kadar kendini bilen biri zaten fazla kapılmaz bu gazlara ancak zurnanın zırt dediği yer burasıdır. bu mavala paçayı kaptıranların bir çoğu hakim savcı adayı olarak devletin kapısına dayanır. diğerleri zaten çoktan serbest avukatlığa başlamıştır.
    hakim ve savcı olarak mesleğe adım atan bu genç dimağlar memleketin ücra köşelerinde, bulundukların ilçenin ilk 3 bilemedin ilk 5 adamından biri olarak öyle bir ihtimam görürler ki akılları şaşar. bir de meslek icabı halk ile fazla yüz göz olamamaları telkin edilir ki, olay iyice kaf dağına bağlar.
    sağ olsun meslek yasaları ve ülkemin diğer bazı yasaları da kendilerine dokunulmazlık sağlamaktadır zaten. trafik cezası bile yazılamaz kendilerine.
    ayrıca içine girdikleri adalet sistemide katı bir ast üst ilişkisinin olduğu, askeri kurumlar kadar protokole önem verilen bir yerdir. eski nesil yeni nesile öğretir bildiklerini, usta çırak işi, itaat önemlidir.
    artık iyiden iyiye gerçekle bağlantısı kopan genç dimağ, kendisini devletin ete kemiğe bürünmüş hali olarak görmeye başlar. elindeki gücün sınırı yoktur, ağzından çıkan bir cümle ile insanlar tutuklanmakta, bir cümle ile salıverilmektedir. herkes önünde el pençe divan durmaktadır. odasına girerken insanların ayakları titremektedir. saygı, hürmet, büyük adam efem, reis bey geliyor kaçın ........
    karşısındakinin çocuk olmasının da bir önemi yoktur, huzuruna çıkarılmıştır, çıkmıştır bir kere vardır bir kabahati. bu kabahatin nedenleri çok önemli değildir, önemli olan suçun kendisidir, suçu işleyen insanın bir değeri yoktur. suça göre ceza verilir, insani özellikler minumum düzeyde dikkate alınır.
    kendisi yarı tanrı olarak devletin var olmasını sağlamakla yükümlüdür artık adaleti dağıtmakla değil.

    edit: imla
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap