26 entry daha
  • kendi halinde bir ilkokul çocuğuydum. evet o zaman ilkokul vardı ve önlüğüm siyahtı. hoşlandığım çocuk tolga'yla misket oynardık, hep o kazanırdı çünkü kazanınca mutlu oluyordu. okul tüm gündü ve kocaman bahçesinde ders dışında tüm gün oyunlar oynardık. yerden yüksek, kızlar erkeklere karşı- bu fenaydı yakalanırsan öpüyorlardı- basketbol, lastik. hayat güzeldi o zamanlar. hiç haftasonu olsun istemezdim, evde canım sıkılıyordu çünkü. bahçedeki kocaman kestane ağaçlarından düşen kestaneleri, bulduğumuz cam kırıklarıyla oyar, kolye ya da yüzük yapardık.
    sezen aksu'ya aşıktım kendimce. onun vokalisti olacaktım, elimden tutup şarkıcı yapacaktı.
    sonra tolga'yı okula yeni gelen sesil diye bi kıza kaptırdım. tolga yine de beni seviyordu. bunu da şurdan çıkarıyordum; öğle yemeğinde sesil yolumu kesti ve başımdan aşağı salçalı makarna döktü. galiba ondan sevmiyorum salçalı makarnayı. bitlendim sonra. annem saçlarımı kısacık kestirdi, tolga da suratıma bakmadı bi daha. bir süre annemden, tolga'dan ve tüm erkeklerden nefret ettim. ama uzun sürmedi. sonra ortakulak iltihabı geçirdim. okul bitene kadar tolga'yı sevmeye devam ettim.
248 entry daha
hesabın var mı? giriş yap