40 entry daha
  • doksanlı yılların ingiltere'sinde, kraliyet'in arka bahçesi iskoçya gençliğinin işsizlik ve uyuşturucu batağı içinde nasıl birer suç makinesi haline dönüştürüldüğünü çarpıcı bir şekilde anlatan bu roman, irvine welsh'in de en iddialı yapıtlarından biri.
    kraliyet'e bağlı ülkeler içerisinde en sorunsuzu olarak görülen iskoçya'da yüzyıllardır sürdürülen sömürge politikalarının yarattığı kimliksizlik ve değer bunalımı, gettoların arasında işsizlik ve yoksulluğun pençesinde kıvranan bir halkın gençlerinin; leith merkez istasyonu'na giren trenlerin numaraları üzerine, birasına oynadıkları küçük bir kumarın romanı: trainspotting.
    suç örgütlerinin insafına terk edilmiş, hayatları bir paçavra gibi alınıp satılan, her günü bir kumar gibi yaşayan, güvenli olmayan yollardan uyuşturucu kullanımına bağlı, başta aids vb. hastalıkların pençesinde kıvranan iskoç gençliğinin dönemin ingiltere'sinde, thatcher yönetimine bir isyan olan bu roman, aynı zamanda canki edebiyatının da şaheseri.
    ya da thomas'ın dediği gibi: "iskoçya çıldırmamak için uyuşturucu kullanıyor."*
400 entry daha
hesabın var mı? giriş yap