8 entry daha
  • eduardo galeano'yu ilk kez bu kitapla tanıdım. futbola karşı en ufak bir ilgisi olmayan, sicim teorisini ofsayttan daha çabuk anlamış olan ben, bu kitabı, içimde bir meksika dalgası, bayıla bayıla okumuştum.

    --- tadımlık---

    anaya saygı

    altmışlı yılların sonlarına doğru, şair jorge enrique adoum uzun süre yurtdışında kaldıktan sonra ekvador’a döndü. vatana ayak basar basmaz ilk işi quito şehrinin vazgeçilmez geleneğine uymak oldu: aucas takımının maçını seyretmek için ayağının tozuyla stadın yolunu tuttu. çok önemli bir karşılaşma olacaktı, bu yüzden tribünlerde iğne atılsa yere düşmezdi.

    maç başlamadan önce, hakemin bir gün önce ölen annesi için bir dakikalık saygı duruşunda bulunmak üzere tüm seyirciler ayağa kalktılar. saygı duruşunun hemen ardından yöneticilerden biri mikrofona gelerek, en zor durumlarda bile görev yapmaktan çekinmeyen, sporcuya yakışır bir davranış örneği gösteren hakemi övücü bir konuşma yaptı. sahanın ortasında başı eğik duran kara gömlekli ve şortlu adamı halk sessizce alkışladı.

    adoum gördüğü manzara karşısında neredeyse küçükdilini yutacaktı, gözlerine inanamıyordu, bir kolunu çimdikledi. acaba yanlış ülkeye mi gelmişti? her şey böylesine değişmiş olabilir miydi? eskiden seyirciler ayağa, yalnızca hakeme “ibne!” demek için kalkarlardı.

    sonunda maç başladı. on beş dakika sonra aucas bir gol atınca stattaki tüm seyirciler bir anda ayağa kalktılar. fakat top çizginin dışında çevrildi gerekçesiyle hakem golü geçersiz saydı. işte o zaman kıyamet koptu, az önce hakemin merhum annesi için saygı duruşunda bulunan seyirciler kadıncağızın artık hayatta olmadığını unutmayarak kükremeye başladılar:
    “öksüz ibne!”

    --- tadımlık---

    (bkz: gölgede ve güneşte futbol)
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap