32 entry daha
  • hayvanlara yapılan lüzumsuz işkenceyi "o zaman vejetaryen olun yea" diye savunma festivallerinin 12.'sine hoş geldiniz.

    et yemek insan için bir ihtiyaçtır. düzgün bir gelişim için et yemek zorundasın. hayvanı canlı yiyemeyeceğine göre de bir şekilde öldüreceksin. bu öldürme işleminin kötü uygulanışını eleştirmek de gayet haklı bir harekettir. hatta bence mezbahalarda veyahut kurban bayramlarında üşengeçlikten ya da beceriksizlikten hayvana fazladan acı çektirenlere hapis cezası verilmeli. hayvana yapılan işkencenin cezası üç kuruş cezayla sınırlı kalmamalı (hatta sokak kedilerine, köpeklerine işkence yapanlara fiziksel ceza da verilebilir. hümanizmi sikeyim).

    doğadaki o şirin hayvanlar da hayatta kalmak için başka şirin hayvanları yerler. bitki-acı çekme olayı için de çeşitli bilimsel araştırmalar var. bilmediğimden girmiyorum oraya. kısaca hayatta kalmak istiyorsan can alacaksın.

    gel gör ki üç günlük entelliğinle diline doladığın 'kültürel görecelik' mantığı o şekilde işlemiyor güzel kardeşim. eğer coğrafi kısıtlamalardan dolayı yalnızca istakoza erişimi olan bir yöre varsa ve istakozu pişirmenin başka yolu yoksa mecburen bu yolu kullanır. çükümün ucu kadar (inşallah gözünüzde canlanır da bi taa yiyemezsiniz) etin oh my god lezzeti için hayvanı canlı canlı pişirmekle başka yiyecek bulamadığı için için pişirmek arasında fark var. aynı akdeniz ikliminde yaşayıp havası için kürk giyen kokoş orospularla eskimo'nun zorunluluktan kürke sarılmasının arasında fark olduğu gibi. senin o "everyway that i can" usulü kullandığın kültürel görecelik böyle durumlarda işler. yoksa zevk için maymunun kafasını canlı canlı açıp beynini yiyen, balığın yarısını pişirip canlı canlı sunan, zevk için avlanan orospu evlatları da senin kültürel görecelik kontenjanından faydalanabiliyor.
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap