57 entry daha
  • aslında biraz tutarsız gibi duruyor ama ben bu filmin western mitine iki yönlü yaklaşımına hastayım. yani hem hafiften anti-western hem de klasik western yolunu ayna anda işletiyor film.

    şimdi western filmlerinin bazı kuralları vardır yazılı olmayan. sadece dönem filmi işlevi görmezler. mesela açılış sahnesi önemlidir bu filmlerde, hikaye bunun üzerine kurulur. çoğunlukla filmdeki en karizmatik kişi kötü adamdır, esas adam filmin başlarına hor görülür bu kötü adam tarafından, sonrasında bir şekilde yemini bozar ayarı verir kötü adama. iyi adam dediklerimiz de gri karakterlerdi ama western'i western yapan özellik gri de olsa karakterlerin enin sonunda "delikanlı olma" şeklinde açıklanabilecek yolu geçici de olsa seçmeleridir. filmin başında dostlarını satan adam filmin sonunda onları kurtarmak için kendini ölüme atabilir, budur western.

    unforgiven bize önce gerekli olan açılış sahnesini veriyor, filmdeki konuyu başlatan fahişe dayağı sahnesi. sonrasında film esas oğlanımız william munny'nin ne kadar "düştüğünü ve yaşlı olduğunu" gözümüze sokarak "yazık adama ya :(((" hissini kabartıyor izleyicide. öteki tarafta şerif daggett bill ile olan takışmasıyla karizmasını yükseltiyor ve beauchamp üzerinden bizim kafamızdaki vahşi batı tribini kıtır kıtır doğruyor. şerif silahı hızlı çekmekten ziyade o heyecanda doğru yöne ateş edebilmek temelli düello tarifleri ile kafamızdaki "nası lan? hani attığını vuran tommiks falan?" diye hafiften izleyicinin yüzüne soğuk su serperken öte tarafa william munny de çömezi üzerinden "o işler öyle kolay işler değil" dersleri vererek kafamızı iyice karıştırıyor. bu zaten bir zamanlar william munny'nin aynı anda üç şerif yardımcısını hakladığı efsaneleri bilinçaltımıza işleniyor ki ileride buna sıra gelecek. bu ortam hazırlama işleri sonrasında bizim dedeler gayet dandik bi şekilde aksiyona girip "bu işler bizden geçmiş" hacı mesajını net bir biçimde bize verirler. o arada şerifle yolları kesiişir ve western tribine uygun olarak şerif esas oğlan william munny'yi madara eder yollar.

    munny'nin çömezinin öldürdüğü adama verdiği tepki tabuta çakılan son çivi gibidir filmin anti-western duruşunda ki özellikle hastasıyım o kısımların: adam öldürmek o kadar da güzel, övülünecek bir şey değildir. bu vahşi batıda bile böyleydi. filmin anti-western hali morgan freeman'ın ölümüyle biter. bundan sonra klasik western kısmı başlar. esas oğlanımız yeminini bozar, filmin başında "yazık :((" dediğimiz sevimli dede silahsız barmeni çifteyle öldürecek hale gelir. gençliğinde kendisini efsane yapan "3 şerif yardımcısına karşı tek başına durma" işinde de level atlar bu sefer aynı anda 5 şerif yardımcısına karşı üstün gelir. bu esnada film boyunca şeriften duyduğumuz düelloların gerçek yüzlerini de bizzat görmüş oluruz, silahını kılıfından bile çıkaramadığı için telef olan adamlar falan derken. sonunda ne olur, filmin başında "yazık dedeciğe :((" dediğimiz adam filmi bildiğin badass formatlı bitirir.

    bu film neden bur kadar muhteşemdir? o noktaya gelene kadar bütün western klişelerini tuz buz edip sonra aynı klişeleri bu kadar iyi toparlayıp bize sunabildiği için. evet her düelloda silahlar birebir hedefini bulmaz ama bazıları da william munny'dir ve onlar hedeflerini bulmakta zorlanmazlar.
129 entry daha
hesabın var mı? giriş yap