• birçok soru vardır elbet ama bunlardan en büyüğü de şudur benim için:

    "bir insanoğlu kuran-ı kerim'i okuyup da hala nasıl inançlı kalabilir?"

    ne trollüktür amacım, ne karalama, ne de insanlara hakarettir bu soruyu sorarken. ben de türkiye'deki hemen hemen her çocuk gibi müslüman doğup, müslüman yetiştirildim. müslümandım, inançlıydım. lakin aklımda bazı sorular vardı. aklıma şöyle bir şey geldi; " yav müslümanız dini kitabımız kuran-ı kerim, bakalım ne diyo bu, biz neye inanıyoruz, oruç tutuyoruz, namaz kılıyoruz, dua ediyoruz da neye inanıyoruz, ayrıca aklımdaki diğer sorulara karşılık bulurum hem". tüm yaptığım buydu, kutsal kitabımızı okumak. yanlış bir şey yapmadım. azgın ve sapkın değilim. bir şeye körü körüne nefret beslemiyorum. okudum işte kuran-ı kerim'i aklımdaki soruları gidermeye çalışan ben farkettim ki sorular arttı. olaylar baya bi değişti tabii.

    hocam bu kitap dünyanın düz olduğunu savunuyor. bu kitap diyor ki; güneş dünyanın etrafında döner, tuzlu suyla tatlı su birbirine karışmaz...... yani bir sürü şey var kitapta... bir sürü yanlış bilgi. yanlış bilgileri kenara bırak, o kadar çok gaf var ki. o kadar çok saçmalık. bu kitap bilime aykırı, bu kitap insan haklarına aykırı, bu kitap eşitliğe, demokrasiye aykırı, bu kitap birçok şeye aykırı. demem o ki kitabı okuduktan sonra bi özet geç desene falan derler ya, kitap sende nasıl bi etki bıraktı, olay şu:
    hz. muhammed'in erkeğin baskın olduğu, kadının çeyrek erkek olarak bile görülmediği, köleliğin çok normal bir şey olarak karşılandığı -yani şöyle ki; kölelik deyince akılda en ufak bir garipseme bile oluşmuyor, çok sıradan deve sahibi olmak gibi birşey köle sahibi olmak-, dünyanın düz sanıldığı ve güneşin dünya etrafında hareket ettiğinin düşünüldüğü, dünyada deve yılan at tarzı sadece arabistan ve çevresindeki hayvanların bulunduğunun düşünüldüğü cahil arap toplumunu kontrol altına almak için yazdığı bir arap anayasası. hz. muhammed'in kendi krallığını kurmak için oluşturduğu bir arap el kitapçığı da denilebilir.

    yani ben yanlış bir şey yaptığımı düşünüyorum. kötü biri de değilim. açtım okudum kardeşim. ve eleştirdim. aklımda soru işareti kalsın istemedim. herkesin yapması gerekeni yaptım. yaptığım şey hayatımın sonuna kadar yaşam biçimimi şekillendirecek, yaşamıma en çok yön verecek, yaşamımı tamamen farklı kılacak olan din etkenini irdelememdi. yani eğer burda bir gariplik varsa bu bütün yaşamımı bir yalan, bir hiç uğruna yaşamam demekti.

    yani ne biliyim agnostik/ateist olmaktaki amaç nedir. tanrı'ya hiddet mi, yani ne biliyim hayvanlık, azgınlık, çıkar çatışmaları mı? agnostisizm/ateizm gibi şeylerin insana hiç bi dokunur yanı yok, hiç karlı değil. ölünce öyle ölüyon. cennet yok, huriler yok, nimetler yok. inançlı arkadaş da diyor ki adama: "gavur, azgın, sapkın, inançsız". adamın bi karı yok ki amına koyiim. kendini yanlız hissetiğinde bi kurtarıcı yok. zor anlarında görünmez bir yardımcı el yok. dua yok. yani allah'a inanış senin inancına göre sana birçok şey sağlıyor. ama diğer adama gelince adam da inanıyomuş, ne güzel mutlu falan, sonra okuyo, araştırıyo, o kadar soru oluşuyo ki aklında, artık inanması mümkün değil. yani inanışlar o kadar masalsı, çocukça ve basitçe ki inanmak mümkün değil. eee adam ateistim/agnostiğim diyo sonra sövüyon adama. yani ben de isterim yaşamdan sonraki ölümü. şu an orası boş bir yer benim için. yeniden inanabilsem ne güzel değil mi? süper olur, inanç dolu bir birey, her şeye güveni tam, burdaki insani yaşamının ölümünden sonra mükafatlandırılacağından emin. mükafat dediğin sonsuzluk kavramı. sonsuza kadar. yani kim bunu istemez. şimdi ben bunu göz göre göre red mi ediyorum yani. kafir miyim ben? o zaman lütfen beni dinine geri kazandır. ikna olmaya son derece açığım. ikimizde karlı çıkarız bu işten.

    dinini bilmen gerekiyor tabii. kuran-ı kerim ne emrediyor bilmen lazım. mesela ben kafirim ya beni öldürmeni emrediyor kuran-ı kerim. adam kendini uçuruyor havaya yanında üç beş hristiyan götürüyor, alıyor uçağı ikiz kuleleri yıkıyor, el-kaide bilmem ne, diyorsun ki " bu din olamaz, bunlar çıkar işi, kuran-ı kerim bunu emretmez, ben bu insanlarla aynı dinden değilim". hayır arkadaşım, kuran-ı kerim der ki; onlarla arkadaşlık etmeyin, onları gördüğünüz yerde öldürün. yani o kendini uçuran adamlar bildiğin şehit. allah yolunda savaşıyorlar. o adama ghandi'yi öldürmesi helal kılınmış. cennete bilet resmen. "öldür ghandi'yi al 72 bakireyi". adam senden daha müslüman. adam kuran-ı kerim'in dediklerini yapıyor, kendine göre asla yanlış bir şey yapmıyor. ama sen bilmiyorsun bunu. çünkü islam hoşgörü dini.

    gidip araştırmıyorsun dinlerin oluşumunu, kuran'ı, incili. yani şu koca ülkede babası çocuğuna diyor oğlum müslümanız şöyle böyle namaz oruç. adam bi başlıyor çocukluktan sonra öyle devam, ölene kadar. soru sual yok. demiyorum ki gel bırak şu inancı, gel beraber inanmayalım. öyle bi amacım yok. çünkü seni inançsız yaparsam diğer tarafta inançsızlar tanrısı tarafından ödüllendirilmeyeceğim. bana dokunur bi yanı yok. ama isteğim şudur ki; en azından aç bi oku, hz. nuh'un hikayesini öğren. bana geldiği gibi sana komik gelebilir veya inancın artar. bi zararı yok sana. daha da aydınlanırsın. neye inandığını bil. sonra çekinme eleştir. sorgula. eğer benim gibi olmazsan * o zaman daha inançlı, bilgili biri olursun.

    ama şu soruya asla cevap bulamayacağım. yani dinleri araştırıp kuran-ı kerim'i okuyupta nasıl hala müslüman kalabilirsin ki. ne biliyim profesör olmaya gerek yok, üstün zekaya gerek yok. 2 tane hollwood filmi izleyen adam ordaki çelişkileri lök diye görür. orda öylece duruyor. yani şöyle bi sor kendine: "beni yaratan, bu dünyayı, bu evreni yaratan tanrı bu kadar vasat bir kitap yazmış olabilir mi?" eğer bu soruları kendine soramıyor kuran-ı kerim'i eleştirmekten çekiniyorsan ateistlerin yazılırını oku. karşıt görüşleri de bilmen lazım ki o görüşü yıkıp hala inançlı kalabilesin. yani körü körüne, bilinçsizce yaptığın bir şey üzerine kurulu olmasın bütün yaşamın.

    not: tamamıyla açık sözlü, iyi niyetli bir yazıdır. bulunduğum ruh halidir. toplu nefret, genelleme böyle benzeri itici davranışlara sahip değilim, kimseyi yargılıyor ya da kötülüyor da değilim. bu bi nefret yazısı da değil. aklımda biri sürü şey var ama birden yazıya dökünce hepsi dökülmüyor, bazıları kalıyor orada. burada yazmayı unuttuğum o kadar çok gariplikler var ki kuran-ı kerim'de, bitmez. niyetim şudur ki; kuran-ı kerim'i bir oku, araştırmalar yap internetten, sonra diğer dinleri de araştır, beni nasıl yargılıyorsan yargıla, hakkımda ne düşünürsen düşün.
441 entry daha
hesabın var mı? giriş yap