mio caro
-
gitmeden önce çok afilli bir şeyler yazmak geldi içimden. güzel bir hoşça kal demek, mesela.
ama yazamıyorum.
zaten yazılacak en afilli şeyleri, adları baki kalsın, dostoyevski ve tolstoy yazmışlar. (bu iki yazara nasıl da hayran olduğumu, hayatımı nasıl da etkilediklerini yazsam yeterdi ya ona da gücüm yetmedi. başka yazarlar da var ama gönül tahtım onların.) bu adamları görünce kendi yazdıklarımı komik buluyorum, dolayısıyla da yazmak gereksizleşiyor. gülünç de bir yerde...
bu kadar işte yazıp yazabildiğim, sessizce gitmek hep en iyisidir oysa. *
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap