1 entry daha
  • istanbul'da oturup evle iş arasının yarım saatlik bir yürüme mesafesinde olduğunu düşününce kendime 1 adet bisiklet alayım da hazır arabayı satmışım; bu sayede bari göbek de erimiş olur dedim. ancak herkeste eleştirel bir tavır. canına mı susadın falan filan. bu kadar mı korkunç diye düşünmeye başladım bir an istanbul'un trafiği için. sonra kendimi mecidiyeköy trafiği içinde bisiklet sürerken hayal ettim ve sıvarım böyle işi dedim. hakkaten şişli-mecidiyeköy-gayrettepe hattında bisiklet sürmek kelleyi koltuk altına alıp dışarı çıkmakla eşdeğer sanırım. herkes aynı şeyi söylüyor ama böyle diye diye yaş da geçecek. yalnızca heves ettiğimizle kalacağız bu gidişle. bütçeyi doğrultursam şöyle güzel bir şehir bisikleti alayım diyorum aslında. artık ara yol filan buluruz yolunu herhalde.

    salcano mu bianchi mi bilmiyorum tabii. buarada ümit diye bir bisiklet markası var ki bana sinbo-king gibi ev eşyası markalarını andırıyor.

    (bkz: salcano)
    (bkz: bianchi)
    (bkz: ümit)
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap