9 entry daha
  • sık karşılıyorum. bol bol takdir ediliyor. ya etrafta elimizi sallasak alan uzmanı var ya da doğru kullanılmıyor.
    beğeni belirtmek istiyor belli ki
    (bkz: tebrik)
    lakin şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler durumu oluşuyor çoğu zaman.

    takdir dediğimizde bir şeyin değerli olduğunu, o şeyin değerinin iyi olduğunu belirtmek isteriz. o zamanda şu soruyla doğal olarak karşılarız: sen kimsin? hangi pozisyondasın? hangi yetkiyle o şeyin değerini belirleyeceksin? konunun uzmanı mısın?
    bunun için uzmanlık gerekir. hatta uzmanlık yeterli değildir konuya ciddi hakimlik gerekir. yetki verilmiş olması gerekir.
    (bkz: takdir yetkisi)
    (bkz: takdir-i ilahi)
    (bkz: hakimin takdir yetkisi)
    (bkz: takdir komisyonu)

    örneğin bir tablo. değerini, ederini takdir edeceğiz. tablonun değerini o sanat dalının uzmanı, yetkilisi, otörü belirler ve o tabloyu beğeniye sunarak sergi alanına koyar. beğenenler de tebrik ederler. sergi salonu sahibi ressamı takdir eder, tabloyu sergilemeye değer bulur. sergi gezenler ressamı takdir etmezler, ressamı tebrik ederler.

    lisede verilen takdir için de aynı durum geçerlidir. müdür, okul yönetimi (hiyerarşik olarak değerlendirme pozisyonunda olanlar) öğrenciye takdirname verir. diğer öğrenciler vermez, onlar takdir alan öğrenciyi tebrik ederler.

    denkler arasında takdir olmaz örneklerden görüldüğü üzere. eğer takdir varsa biri denkliği kafasında bozmuş, hiyerarşiyi çoktan kurmuş ve lütfedip sizi değerli bulmuş demektir.

    bu haliyle takdir beğeni içerir ama kendini beğenen birinin beğenisidir.

    a'nın b hakkında söyledikleri a hakkında çok şey söyler.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap