the help
-
hizmetçilerin yaşadıkları olaylara ayrıca değinmeye gerek yok, ancak the help'in konu ettiği şeyin "aynı"sı, bu defa ten rengi gözetmeksizin 50 yıl sonra da sürüyor.. türkiye'de uzun süredir "yabancı uyruklu bakıcı/hizmetçi" takıntısı var, biliyorsunuz.. lüks site/villarında oturup, hizmetçilerinin de "üniversite" mezunu olmasını tercih ettiğini gevrek gevrek anlatan, bundan gurur duyan kadın-yaratıklar var.. tek kriterleri var tabii: hizmetçilerin kendilerinden daha "güzel" olmasını istemiyorlar.. buradaki yabancı uyruğun tabii ki ekonomik ayağı da var: çalışma izni olmadıkları için birçoğu yatılı olarak 3-5 kuruşa çalışmaya razı oluyorlar/ediliyorlar.. en ufak bir yanlışlarında "seni şikayet ederim.." gibi doğrudan çalışanın hayatını etkileyecek kozlarını oynayarak bu kadın-yaratıklar kendi "ev köle"lerine sahip oluyorlar.. çocuk bakımından, ev temizliğine-
işte the help'in aynısı.. ve bu kadın-yaratıklar tıpkı filmin en itici karakteri hilly gibi, içinde bulundukları berbat durumdan gurur dahi duyabiliyor..
filmi bence mutlaka izleyin, izlerken de türkiye'de çalışan yabancı uyruklu "ev köleleri"ni düşünün..
(http://yucitek.blogspot.com/…ki-yabanc-uyruklu.html)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap