1 entry daha
  • earth liberation front, kardeşi animal liberation front ile beraber "şiddet"in dildeki anlamını sorgulatacak kadar özel bir politik noktada yer alıyor. eylemlerinin gerekçelerini ve aktivistlerinin hikayelerini dinleyince gerçekleşen neredeyse doğal bir durum bu. bunun içindir ki abd başta olmak üzere, sahip olma hürriyeti adı altında mülkiyetsizleştirme hakkının dayatmasını devletin en temel varoluş nedeni olarak gören kapitalist ülkelerde "ekolojik terör" söylemi var. "şiddet" sadece şiddet olarak kaldığı takdirde insanlar anlamaya çalışacaklardır. dolayısıyla elf veya alf'in eylemleri, "şiddet" olarak kalamaz, "terör" eylemi oldukları devlet ve medya tarafından vurgulanmak zorunda.

    if a tree falls insanın 1000 senelik ormanlara ve doğada özgür yaşama hakkına kastettiğimiz hayvanlara sahip olma hakkımız olup olmadığına dair bir belgesel değil. bu konuda en vicdansız kişi dahi doğru şıkkın ne olduğunu söyleyecektir. doğaya sahip olma hakkımız yok evet, fakat kanunlar tam tersinin uygulanmasını güvenceye alıyor. dolayısıyla if a tree falls tarafsız bir belgesel falan değil. sorumluları gayet parmakla işaret eden bir çağrı bence.

    belgesel kısaca dünyamız elden gidiyor, ve bu konuda sivil itaatsizlik eylemleri yapanlar devlet terörüne kurban gidiyor, eylemin şiddet çıtasını arttırıp kanunların dışına çıkanlarsa "radikal" ve "terörist" olarak adlandırılarak devlet eliyle özgürlüklerinden ve haklarından ediliyorlar diyor.

    bir belgesel olarak iyi midir kötü müdür, izleyicilerin ve sinema eleştirmenlerinin takdiridir. fakat earth liberation front net bir şekilde doğa üzerindeki insan iktidarına isyan eden özel hikayesi ve açığa çıkardığı daha geniş tartışmalarla (terörizmin ve şiddetin tanımı ve dolayısıyla dilin kimin iktidarında olduğu, kapitalist sistemde hukuk ve mülkiyet kavramları, kanun uygulayıcıları ve baskı rejimleriyle özgürlük kavramı vsvs...) bir başyapıt olarak görülmelidir.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap