11 entry daha
  • 5 mart akşamı sahnelenen bildirim - insan aygıtı isimli oyunu için, öykücü-yazar remzi karabulut'un değerlendirmesini facebook üzerinden paylaşmışlardır:

    ''oyunu havel izleseydi büyük olasılıkla şunları söylerdi:

    yaşanan toplumsal olaylarda çoğu zaman ortak suç işleriz. farkında olmadan işlediğimiz bu suç, bir zaman sonra vazgeçilmez alışkanlığımız haline gelir ve bizi tutsak eder. sonra bir gün, gözümüzün önünde bir ışık parlamasıyla, ya da beklenmedik bir olayın gelişmesiyle bir anda yanlış yolda olduğumuzu ayrımsarız. hemen yanlışın bizde olduğunu düşünür, düzeltmeye çabalarız. ama ne yazık ki, bu yanlış çoktan toplumsal bir yanlış haline gelmiş ve içinden çıkılması olanaksızlaşmıştır. bu durum, insanın aynı zamanda budalalığıyla işi daha bir absürt hale getirir. işte bu absürtlüğe trajikomik bir imge de ekleyerek, düşüncemin en dip noktasına ulaşmayı başarmanız gönendirdi beni. insanlığın gülünesi halini, izleyicinin gözüne sokmadan yeniden yorumlamanız kuşkusuz bir birikim işi. bu birikimle bundan daha iyi oyunlar ortaya koyacağınıza olan inancım tamdır. öte yandan, kostüm ve makyajı pek beğendim. ben, uyuşuk bu tek tip memurların üstünde daha silik bir giysi düşünmüştüm, ama böyle net renkler giydirerek başka başka ifade ve durumlara bağlamanız oldukça yaratıcı.müziği için tam buydu, diyemiyorum, ne ki, şu olabilirdi diyebileceğim bir müzik de düşünemedim. bir ara, keşke oyuncularınıza oyunu birkaç kez daha tekrarlatsaydınız, diye düşündüğüm oldu, ama pek önemli değil bu; bir-iki kez daha oynandığında kıvamına girecektir elbette. masanın daha düz olması oyunun ruhuna daha uygun olacaktı sanki. oyunun sağındaki çark fikri iyiydi, keşke dedim kendi kendime, bu çark daha büyük ve geri planda olsaydı. birbirlerini gıdıklayarak gülen, bununla da izleyicisini güldüren bir ortamda, bu denli can sıkıcı bir oyunu her şeye rağmen sahneye taşımanız, sanata olan inancımın boşuna olmadığını bir kez daha düşündürttü bana.

    değerli yönetmenim, sanırım benimle birlikte oyunu yeniden yarattınız. başka bir ülkede bir ruhdaşımın olmuş olması beni çok mutlu etti.

    şöyle bir değerlendirme yapıldı:

    “bildirim genel olarak dilin büyüsünü ele alan ve ancak kendi iç mantığıyla anlamsızlıktan kurtulan saçma bir toplumu sahneye taşıyan bir insan-toplum benzetmesi sayılabilir. fakat metin bu benzetmeyi öyle bir ironi ile yapar ki, onda sıra dışı bir saçmalığı değil, her an bu saçmalığa dönüşebilecek olan kendi hayatımızı buluruz.”

    işte siz bunu, daha dinamik ve daha disiplinli bir kurguyla ortaya koyarak yeniden yaratmış oldunuz.yattığım yerden alkışladım sizi, duydunuz mu?''

    remzi karabulut
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap