200 entry daha
  • hala aklımdan bütün sahnelerini geçirebildiğim film. bu sıralar bir kaç kez bahsi geçince ben de bir şeyler yazayım dedim. izlediğim ilk zamanlar (muhtemelen bir ay boyunca günaşırı, tümünü olmasa da çoğunu izlemeyi alışkanlık haline getirmiştim) iskoç aksanıyla ingilizce konuşma merağım oluşmuştu. renton'nın diane ile tanıştığı sahnede çalan şarkı atomic'tir. bu şarkı enfes bir şey, kendimi hep iyi hissettirmiştir. blondie'ye de burdan bir selam çakalım bu vesileyle. iskoç gençliğinin durumudur kısaca anlatılan, sefalet, gerçek olmayan gerçek dünya, iskoçların sabah kahvaltılarında yediği kötü gıdalar, ilişkiler, spud'ın her hali adamı feci güldürür. begbie'nin ıstakasının çuhayı deldiği sahneyi her izleyişimde ben de cidden tırsarım, yeme şu cipsi kardeşim, yeme bak begbie kızacak şimdi. yılda bir kez izlemek lazım diye düşünüyorum. çok gülerim ama aynı zamanda da üzülürüm bu filmde, niyeyse her şeyde bir melankolik yan ararım, neden? belki de insan doğası böyle.
240 entry daha
hesabın var mı? giriş yap