16 entry daha
  • harbiden de gerçekçi değilmiş. her saniyede gerçekçi olmadığı belli oluyor. ama en fazla treni patlatmış askerin kumandanın odasında üç gün boyunca ayakta bekletilmesinde inandırıcılık zedelenmiş. bizim bildiğimiz naziler ilkokul öğretmeninin öğrenciye verdiği cezadan daha ağırını verirlerdi. gerekirse işkence ederlerdi. ama buradaki kumandan o kadar babacan ki adama dokunmuyor bile. sadece üç gün boyunca ayakta bekletiyor. inandırıcı olmak zorunda değil tabi. diğer nazi filmlerinden komediye ağırlık verilmesi ve pek inandırıcı olmaması nedenleriyle ayrılıyor. savaşı fon olarak kullanmış bir komedi filmi. bazı espriler üstünden 60 yıl geçmiş olmasına rağmen güldürdüler. genelde de eğlenceli bir film. salak alman karakterine yer verilmesi de anlaşılabilir bir durum. neticede savaş daha yeni bitmişti. yukarıda da bir yazar belirtmiş. film neredeyse şaban askerde tadında demiş. katılmamak mümkün değil. izlerken de aklıma hep şaban askerde filmi geldi nedense. filmi sadece komedi diye nitelendirmek yanlış olur, belirtmeden geçmeyeyim. içinde bir de dedektiflik hikayesi mevcut ve bu hikaye filmi sürükleyici kılmış.

    --- spoiler ---

    önce sefton'ın hain olduğunu sandık. bunun nedenleri filmin başında bolca önümüze sürülüyordu. sefton bencilin teki. ayrıca almanlarla bir ilişkisi var gibi görünüyor. yoksa kadınların bulunduğu koğuşa nasıl gitsin? ayrıca arkadaşlarından ikisinin öldürüleceğini biliyordu. hain değilse bunu nasıl bilebilir? sefton dayak yedikten sonra hainin o olmadığı anlaşılıyor. wilder sefton'ı dövdürtükten sonra kamerasını hiç konuşmayan, arada mızıka çalan elemana çeviriyor ve sahne bitiyor. demek ki asıl hain bu kişiymiş. hiç konuşmamasından belliydi. ama bir süre sonra onun da hain olmadığını anlıyoruz. neyse ki wilder meseleyi uzatmıyor ve haini bize gösteriyor. kısacası wilder haini saklamayı başarıyor. belki o kadar da abartılacak bir şey değildir bu. neyse, değinmeden geçmek istemedim. bu dedektiflik hikayesiyle film daha da zevk veriyor.

    --- spoiler ---

    başarılı bir film olsa da wilder'ın diğer filmleri kadar sevmedim bunu. bu arada savaş zamanında amerika'ya gelip aktörlük yapan, ardından yönetmenliğe geçen ve benim en sevdiğim filmlerden bir tanesi olan anatomy of a murder'ı kotaran otto preminger filmde kısa bir süre gözüküyor.
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap