10 entry daha
  • "hikayeyi anlatan imparatorluğun uç karakol olarak adlandıralabilecek, kırsal bir kentinin valisi ve birinci tekil şahısla, şimdiki zamanda anlatıyor. her şey o anda oluyormuş gibi.

    bir gün, tutsaklık dönemlerinde, kaldığı yerin avlusuna, yanaklarından birbirlerine telle bağlanmış -evet- barbarlar getiriliyor. vali artık iyice sefilleşmiş görüntüsüyle bu yapılanın yanlış olduğunu anlatmak için bir söylev vermeye kalkıyor. "bizler" diyor, "bu evrenin tansığı olan bir canlıyız." sözünü bitiremeden yemeye başladığı sopa darbeleriyle birlikte düşünmeye devam ediyor. "peki üzerlerine basmaktan çekinmediğimiz hamam böcekleri, kendi türlerine özgü algılarıyla, bu evrenin tansığı değil mi?"

    yaşlı adamın bu tip akıl yürütmeleri karşısında, onca anlamsız eziyetin, yalnızca yaşamın gerçeği olduğu gibi, soğuk düşüncelere kapılıyorsunuz. zaten coetzee de herhangi bir çözüm sunmuyor. yalnızca her şeyi olanca soğukluğuyla anlatıyor."
45 entry daha
hesabın var mı? giriş yap