38 entry daha
  • sokakta dolaşıp yardım toplayan "çalışanlarının" arasında çok terbiyesiz ve yüzsüz insanlar varmış, bunu gördüm dün.

    normalde bu unicef ve greenpeace elemanları benim evimin civarında çok sayıda olduğu için her gün yanlarından geçip gidiyorum, aramızda her defasında oldukça normal muhabbetler geçiyor. hatta yazın kiraz filan aldığımda eve dönerken onlara da ikram ediyordum, yanıma gelenlere filan. neyse.

    milletin büyük kısmı bunlara köpek çektiği için ve ben de gülümseyip teşekkür etmekten kimseye zarar gelmeyeceğine inandığım için bana her yanaştıklarında, "teşekkür ediyorum, şu an ilgilenmiyorum, iyi günler/iyi akşamlar," gibisinden karşılıklar veriyorum, onlar da uzatmıyorlar normalde, yollarımıza gidiyoruz.

    dün taksim'de yürürken koluna girdiğim arkadaşıma, heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordum ki üstüme doğru bir unicef'çi çocuk yürüdü, ben de yanından dolaşıp (ki yanından dolaşmak zorunda kaldım, alenen üstüme yürüdü çünkü) anlattığım lafı yarıda bırakıp çocuğa, "teşekkür ederiz, sağ olun," dedim gülümseyerek ve konuşmaya tam devam edecektim ki aldığım karşılık şu oldu: "hee hee [bu hee hee kısmı "çok konuşma lan" tavrıyla ve havasıyla söylendi]... erkek arkadaşından yeni ayrıldın di mi."

    tövbe tövbeee deyip yoluma devam ettim, neticede insanlarla tartışıp kavga etmek boşa zaman kaybı.
    fakat çocuk susmadı, arkamdan saydırmaya devam etti, ne dediğini duymadım, duymak da istemedim açıkçası. bana ne. o sırada bir tane daha unicef'çi yaklaşıyordu yanımıza, ona da tüm o sinirli halime rağmen, "sağ olun, iyi günler," dediğim sırada arkadaki çocuk bağırdı: "bırak onları ya, insan değil onlar!" diye.

    sen kimsin çocuk. sokakta insanlardan iyilik yapmalarını istiyorsun, sana güler yüzle teşekkür ediyor yollarına devam ediyorlar, sen "yeni ayrılmış bu erkek arkadaşından" diyebilecek kadar büyük bir terbiyesizlik yapabiliyor, sana "yardımcı olmayan" bir kızı, olsa olsa erkek arkadaşıyla ayrılmıştır diye kafanda yaftalayıp bunu dile getirip densizlikten densizliğe koşabiliyorsun. o kadar oto-kontrolün yok, o kadar beyin aktivitelerine zarar gelmiş.

    bu nasıl bir ahlaksızlık, bu nasıl bir içi kokuşmuşluk, çürümüşlük. neyin peşindesin? hayattaki amacın ne? hayatı çok iyi anladığını mı sanıyorsun? her şeyi çözdün, her şeyin üstündesin ve geriye kalanlar birer böcek mi gözünde nedir?

    yanından gelip geçen ve yardım dilendiğin insanların bir çoğu senin suratına bile bakmıyor ve seni itip kakıp yanından geçip gidiyor. o insanlara laf etmiyorsun da, yüzüne gülücüğünü koyup sana teşekkür eden bir kıza mı sataşıyorsun? amacın ne gerçekten?

    hayatta onu ezenin kulu köpeği olup, ona iyi davranana hayvanlık yapmak ruhuna işlemiş bazılarının, aklım almıyor.
    yalnız şöyle de bir şey var, insanın içindeki huzursuzluk ve nefret ancak o kişiyi yiyip bitirir günün sonunda, umarım bunu fark eder o arkadaş da. kısfmet.
88 entry daha
hesabın var mı? giriş yap