7 entry daha
  • sabahın erken saatleri. şehirdeyken hiç uyanmadığınız saatler. hava soğuktur ama hasta edecek kadar değil. güneş yeni doğuyor, ama ısıtmıyor henüz. sahile iniyorsunuz. bir kaç balıkçı var, selam veriyorsunuz; çay veriyorlar size, yeni dönmüş yorgun halleri ile bile. muhabbet kısa, herkes kendi işine döner. martılar bağırır siz kanonuzu suya sürerken. ıslanırsınız, o zaman üşürsünüz, deniz soğuktur. bütün gece sizi beklemiştir. güneş yüzünüzü okşar. kürek çekersiniz. deniz size ısınır, siz denize kürek çekersiniz. ilk yarım saat zordur. uyumuş olmayı istersiniz, dönmeyi istersiniz, rüzgar çarpar yüzünüze, vazgeçirir sizi. deniz yanlızdır, sevişirsiniz denizle kimse yokken etrafta. kürek çekersiniz. sırtınızda bir ağrı belirene kadar. kürek çektikçe kollar sertleşir, sırt gerilir. hava sizi yumuşatmaya çalışır, ısınır. kano ağırlaşır(yerçekimi artar), bırakırsınız küreği. hiçbir şeyin ortasında, küreği bırakır arkanıza yaslanırsınız. gökyüzü açık mavidir. güneş izin vermez gözlerinizi açmanıza. direnmez kapatırsınız. gözleriniz kapalıyken o beyazlığı hissedersiniz, deniz sizi sallar, belki uyursunuz. sonra dönersiniz.

    insanlara kürek çekersiniz artık.
55 entry daha
hesabın var mı? giriş yap