24 entry daha
  • işkembe dolmadan mumbara, şırdandan kokoreçe benzer (ve alışık olmayanların burun kıvırıp tiksineceği) malzemeden sürüyle yemeği yapan ve yiyen bir milletin evlatları olarak ıyyy dememiz ilk bakışta saçma görünmekle birlikte, bu meret:

    (1) içinde doğru dürüst baharat bulunmaması ve
    (2) karaciğer ile yulaf ezmesinin (hatta farklı versiyonlarında sanırım kan ve kan türevi malzemelerin) hep birlikte kattığı vıcık vıcık doku nedeniyle insanı zorlayabiliyor.

    öte yandan, o vıcık vıcık dokuyla sorunu olmayan ve daha ağır sakatat tadını da dert etmeyenler için fena olmayabilecek bir yemek. yine bu kombinasyon yüzünden hiçbir zaman sevemediğim ama gayet de delicacy sayılan pate geliyor aklıma mesela, pate seven bir insanın severek yiyebileceği bir şey haggis.

    sevmeyeceğime emin olsam da, tadına bakmadan dönme gudikliğini yapmayacağım için denediğimde, düşündüğüm kadar korkunç bulmadığımı da itiraf edeyim. hatta "uleyn bu bişiye benziyor ama ne..? dilimin ucunda adı sanki...?" diye diye üç beş çatal aldıktan sonra bayağı bir kadınbudu köfteye benzediğini fark edip şaşırdım. ama ah işte gene o vıcık vıcık yulaf ezmesi - karaciğer ezmesi dokusu ve baharat eksikliğinden üç beş çatalın ötesine geçemedim.

    özetle efenim, bizim işkembe, mumbar, kokoreç vs.'ye basılan pul biber, karabiber, kimyon, sirke, sarımsak vs. malzemeler çıkarılsa onların da bayağı ağır ve yemesi zor şeyler olacaklarını akılda bulundurarak "ıyyy iğreeeaaanç" dememekte ve karşınıza çıkarsa kolay kolay rastlanacak bir şey olmadığını dikkate alarak denemekte fayda var. sevmezseniz de tabaktakini bitirmezsiniz, olur biter. küsmez, arkanızdan ağlamaz herhalde haggis. ne de olsa hastası bolmuş, iskoçlar bununla yatıp kalkıp, dünyanın dört bir tarafında haggis özlemiyle yanan kardeşlerine ihraç ediyorlarmış. siz yemezseniz yiyecek bir mckenzie her zaman bulunur.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap