30 entry daha
  • ahlaki normları yerle yeksan etmesi açısından vurucu ve keyifli, ama avant-garde'lığın bokunu çıkaran sanat yüklü sahneleriyle de can sıkabilen bir film. karakterlerin tipsizliği ve aptallığı, ölümüne nihilist tavırlarıyla birleşince "ulan bu iskoçlar ne içleri dışları çirkin insanlarmış bilader" diye genellemelere sürükleyebiliyor izleyiciyi.

    anlatılan 3 hikaye içinde ilki kesinlikle en iyisi, fantastik bir "yerin dibine giriş" öyküsü, insanın aşağılık kompleksini köküne kadar kaşıyor. film sırf ondan oluşsa da olurmuş.

    ikinci hikaye, ana karakterin aşırı ezik tavırlarıyla insana la havle dedirtiyor. kültürel olarak bize o kadar aykırı ki, anadolu'nun bağrından kopmuş yağız türk gencine izletsen sinirden kendini camdan atar. öyle bişey.

    sonuncusu ise tam anlamıyla insanın içini şişirir cinsten. "saykodelik kafa anlatçaz" diye seyirciyi darıyor da darıyor. istanbul bienalindeki sıkıntılı halime döndüm. ben sanattan anlamıyorum.

    ha şunu özellikle belirtmek gerekir ki filmin lsd tribiyle tırnak kadar alakası yok. senaryo falan belki o kafada yaratılmış olabilir o kadar. neticede şahsi notum (ı. bölüm: 9, ıı. bölüm: 7, ııı. bölüm: 3 olmak üzere) 6.5/10. sinemada tuhaflıktan hoşlananlar izlesin, bunu da görmedik demesinler.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap