236 entry daha
  • gerçek ve argo olmak üzere iki anlama sahiptir.

    argo anlamı: eroin ya da benzeri kimyasalı vücuda şırınga ile enjekte etmek anlamına gelir. böyle denmesinin sebebi, enjeksiyon işleminin, kolda uygulandığı bölgede siyah ve tren raylarına benzeyen çizgisel yollar (track) oluşturmasıdır. uzun dönemli ve tecrübeli kullanıcılar, kollarında birden fazla enjeksiyon noktasına sahiptir ve enjeksiyon için en uygun damarı tespit (spot) edebilirler. en uygun damar, en az çizgisel yola (track) sahip olandır çünkü enjeksiyon sırasında daha az acı verir ve enfeksiyon ihtimali daha düşüktür. enjeksiyon (vurma) işlemi bir trenin veya lokomotifin yarattığı etkiye benzetilebilir.

    gerçek anlamı: bağımlılık derecesinde tutkunları olan, en ilginç ve garip sayılabilecek ingiliz hobilerinden biridir. o kadar garip bir hobidir ki ingilizler kendileri bile bu hobinin garip olduğunu kabul etmişlerdir. tren raylarını gözlemleyip gelip geçen trenleri takip ederek, kaydetmek anlamına gelir. ingiliz tren meraklıları ellerinde defterle platformlarda bekleyerek, gün boyunca gelip geçen trenlerin tiplerini ve seri numaralarını kayıt altına alırlar. ingiltere'deki trenler dakikliği ile meşhur olduğu için trenlerin vaktinde gelip gelmediğini kontrol etmek için böyle bir hobinin başladığı düşünülüyor. eskiden bütün trenler numaraya ya da isme sahipti ve özellikle çocuklar arasında bu numaraları kaydetmek çok popülerdi. hatta ian allen publishing ismindeki yayıncılık şirketi özellikle bu hobinin tutkunları için bütün tren modellerinin ve makina numaralarının olduğu kitaplar bastırdı. eğer hobi olarak trainspotting ile ilgilenen biri nasıl olur merak ediyorsanız, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla basında da yer bulan francis bourgois'nın videolarına göz atabilirsiniz.

    kitabın yazarı irvine welsh'in kitaba bu ismi koymasının sebebi, bütün gün boyunca tren bilgilerini en ince detayına kadar kaydeden tren bağımlıları ile uygun damarı bulmaya çalışan uyuşturucu bağımlılarını birbirine benzetmesinden kaynaklanıyor. trainspotter ise kelimenin gerçek anlamından yola çıkarak "sıkıcı kişi" anlamına gelmektedir.

    kitapta trainspotting kelimesi ise şurada geçmektedir:
    section 6: home
    trainspotting at leith central station - narrated by renton

    bu bölümde renton, christmas için leith'e döner ve begbie ile buluşur. begbie ve renton tuvaletini kullanmak için gittikleri kullanılmayan leith central railway station'da yaşlı bir sarhoşla karşılaşırlar. sarhoş adam şakayla karışık, kinaye yaparcasına trainspotting yapıp yapmadıklarını sorar. (yani "tren numaraları kaydediyor musunuz?" diye sorarken üstü kapalı olarak "eroin vuruyor musunuz?" diye sormaktadır) renton ve begbie yürümeye devam ederlerken, renton sarhoş adamın begbie'nin babası olduğunu anlar. daha sonra begbie sinirden masum bir adamı durduk yere döver.

    kaynak
204 entry daha
hesabın var mı? giriş yap