aynı isimde "cin (içki)" başlığı da var
185 entry daha
  • gerçek hayattaki var-yok konusundan ziyade film sektöründeki varlıkları tartışılması gereken varlıklar.

    biz asya kökenli, orta-doğu kültürü ile harmanlanmış ve de çoğunluğu müslüman olan insanların oluşturduğu bir ülkeyiz. bizim elit geçinen batı aşığı insanlarımız şeytanın dünyaya gelip meleklerden (genelde) mikail'in ve (bazen) cebrail'in onu durdurmak için savaşmalarını vs. konu alan, bol bol hristiyanlık göndermeleri olan filmleri ağızlarının suyu akarak izleye dursun, oyunculuk, gerek kurgu, müzikler, makyaj, efektler gibi her filmde var olan sebepler dışında pek etkilemez o tarz filmler bu coğrafya insanını. ha tabii kendilerine güveniyorlarsa o türde film yapmasınlar mı? yapsınlar tabii ki.

    çoğu insan küçüklüğünde cinlerin, perilerin, karabasanın - yaşına göre belki gulyabaninin - vs. geçtiği hikayeler anlatarak, dinleyerek korktu. onlar ile büyüdü. o yüzden bu konular işlendiğinde etkilenme ihtimalimiz daha yüksek. yalnız günümüz sinemasındaki cinli ve sözde yaşanmış hikayelerin birçoğumuzu etkilemediği de bir gerçek.

    tamam, milyonların aktığı yapımlara kafa tutmalarını beklemiyor hiçbir gerçekçi insan. bu tip bir atılımı, sinemaya bakış açısı "kanka boşver torrente düşünce izleriz." olan bir ülkede beklemek çok romantik bir düşünce. fakat bizimkiler de bu konuda hiç ama hiç umut ışığı göstermiyorlar. insanların en eski korkularına vs. yüklenip, inceden inceden içine işleyecek filmler yapmak yerine cin denen varlığı, karanlıkta birden karşına çıkıp bağıran, belki sağa sola fırlatan ya da görünmezken bir taraflara çeken varlıklardan öteye götüremiyorlar. tıpkı şu son 10-15 senedir sürekli piyasaya pompalanan ama 1 yaşına bile basmadan adı unutulan hollywood yapımı sözde korku özde "aniden çıkıp bağıran yamuk surat" türü filmler gibi.

    güzel bir korku filmi ya da hikayesi kişiyi birkaç gün boyunca etkilemeli, gerekirse karanlıkta yalnız kalamayacak ya da gece mezarlık yanından yürüyemeyecek hale sokmalı. kendi odasından mutfağa kadar bütün ışıkları açmadan gece su içmeyecek hale sokmalı. farkındayım ben de çok şey istiyorum ve çok uzun yıllardır da böyle bir film görmedim ya da duymadım ama güzel olmaz mıydı? bunu paylaşayım dedim.

    biraz da şeye bağlı bu sanırım, izleyen kişiye. benim "bu ne lan?" deyip izlerken geçen zamanıma acıdığım filmden etkilenip geceleri kafasını yorganın altına sokup yatan da vardır elbet. bu da sanırım benim suçum oluyor. bunlardan korkmama olayı.

    o değil de dabbe serisi, okul, el-cin falan filan gibi değil de böyle gerçekten etkileyici olan bir film ya da kitap biliyorsanız tavsiyelerinize de açığım.
285 entry daha
hesabın var mı? giriş yap