3 entry daha
  • sabahattin kudret aksal'ın her cümlesine ayrı hayranlık duyulası öyküsü.
    içinde bir de "yüreğe saplı ok" mini öyküsü gizlidir.

    "...

    bir gün. on yedi, on sekiz yıl kadar önce bir gün -bir sabah erken- bilmiyorum nasıl bir özlemin kokusu burnumda kendimi sokağa atmıştım. uzun bir yolu yürümüş, köprüyü geçmiş, ver elini gülhane parkı demiştim. sıranın birine oturmuş, kalın bir ağacın gövdesine bıçakla oyulmuş bir yüreğe saplı oka bakmıştım. parkların kanepelerine, ağaçlara kazınan şu yüreğe saplı ok resimleri için düşündüklerimi hatırlıyorum şimdi. sevdayı, türlü süslerle dolu şiirlerden, resimlerden öğrenen, şiirin de resmin de bu yozlaşmış türüne özenen çocuğa ne der ağaca kazınmış yüreğe saplı ok? bir şey demez. küçümsenir, bayağı bulunur. bana da bir şey dememişti. küçümemiş, bayağı bulmuştu. sonraları, şiirin de resmin de yalınını öğrenince, sevdanın da böyle kestirmeden anlatılan biçimini sevdim. ne diyordum? yıllarca önce bir gün gülhane parkına oturmuştum...

    ..."
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap