6 entry daha
  • bugün, bir bölüm başkanının dekana şikayet ettiğine şahit olduğum kişi. soruşturma da açtırdı. hayırlısı...

    daha yeni başladım. öğretim görevlisiyim. ama bölüm başkanının anlattığına göre...

    +kızım, diğer asistan arkadaşla sana beraber okumanız için kağıt bırakmıştım, bütün kağıtlar diğer arkadaşına kalmış.
    –hocam ben okula geldim ama odama uğramadım.
    + (burada kendisi ne cevap verdiğini söylemedi. 15 dakika sonra ar. gör. hışımla odaya gelmiş ve bölüm başkanına: )

    –ben sizin kağıtlarınızı okumak zorunda değilim, benim görev tanımımda böyle bir şey yok!

    deyip çıkmış. bi ton konuşuldu edildi, ar. görevlilerine fazla yüz verildiği sonucu çıkarıldı. şimdi çoğunluğunuz gençsiniz, büyük ihtimal ar. görevlisinin tarafını tutarsınız. (unuttum: bu kişiyi, bölüm başkanı aldırmış.) ama arkadaş:

    "her şeyin de bir usulü, adabı vardır. abicim aslanlar gibi doktoranı yap, kurtul bu işlerden. ne işin var hırgürle? amk bölüm başkanının kağıtlarını da oku artık nedir ya? sonsuza kadar sürmeyecek ya."

    bilmiyorum ben böyle düşünüyorum. ne biliyim, artık dayanılmaz noktaya geldiğini düşünsek bile gidip tane tane, nazik nazik kendini ifade etmelisin. baban yaşındaki prof'a gider yapmak bize gelmez. yrd. doç. olunca bütün bunlar bitecek zaten. bunu zorlaştırmak neden? heee çok mu zor?!

    "lan at yarrraaa! biz yata yata mı bir şeyleri elde ettik.zorsa zor!"

    sakinim. evet.
hesabın var mı? giriş yap