105 entry daha
  • favori yönetmenim fatih akın'ın konusunu dahi bilmeden gittiğim son filmi. ondan kötü iş çıkmaz şiarımız var ne de olsa. (kendisinin de sonradan bir röportajında belirttiği gibi eleştirmenler ve izleyiciler olarak biraz şımarttık onu) sadece çekimlerinin ürdün'de yapıldığını duymuştum. zaten kendisi de sır verip ser vermiyordu son filmi hakkında. dolayısıyla merakım sonsuzdu....

    derken biletlerimizi aldık, heyecanla koltuklara oturduk ve soluksuz izlemeye başladık. beni çok çarpan, yoran ve üzen bir film oldu diyebilirim. sayısız yumruk yemiş yenik bir boksör gibi çıktık salondan...sinematografik olarak çok üstlerde bir yere koyamam bu filmi diyebilirim. akış ağırdı, özellikle ilk bölümde. bazı klişeler, ermeni karakterlerin ingilizce konuşması, ikinci bölümde temponun yükselmesine karşın toplam sürenin uzaması falan derken filmin biraz beklentilerimin altında kalmasına neden oldu. yönetmenini bilmeden izlesem, 'bu filmi fatih akın çekmiştir' diyemezdim açıkçası. hikaye küba'da bitse daha iyi olurdu sanki...amerika bölümü sadece bana değil, salondakilere de uzun geldi. bazı yerler "yok artık yine mi" dedirtti. final sahnesi de o kadar heyecanla beklenen finale değecek kadar başarılı değildi ne yazık ki...

    lakin, cesur bir yönetmenin temel misyonu da burada başlamıyor mu? burada esas olan "hikaye" değil mi? bir halkın yüzyıllık acısını "hem içeriden hem dışarıdan" birinin anlatması bile tek başına yeterince anlamlı ve özel değil mi? bu konuları artık yüzeysel olarak değil de ciddi olarak tartışmanın zamanı hala gelmedi mi? yaşananları "soykırımdı-soykırım değildi" bağlamından öte bir insanlık dramı olarak ele almanın önemini ne zaman kavrayacağız? inançlı bir insan tanrı'ya olan inancını ne zaman nasıl kaybeder? bir baba için kayıp kızlarını bulmaktan öte ne olabilir ki? o insanlar için de bir zamanlar bu ülkenin bir "vatan" olduğu, onların da bizler gibi sıradan hayatları ve sevgili aileleri olduğu gerçeğinin ne kadar farkındayız? tabularla daha ne kadar yaşayabiliriz? filmde de vurgulandığı gibi her toplumda hem iyiler hem kötüler olduğu gerçeğini yadsıyabilir miyiz tüm o politik tartışmalarda?

    işte fatih akın, nazaret usta ile tüm bu soruları ve çok daha fazlasını sordurdu bize...mühim olan da bu zaten! savaş karşıtı filmler listesine eklenecek bir filmimiz daha olmuş oldu...
57 entry daha
hesabın var mı? giriş yap