7 entry daha
  • osman nuri ergin malatya’da pütürge kazasının imrûn köyünde 1883 tarihinde dünyaya geldi.

    dokuz yaşına kadar köyünden dışarı çıkmayan, köyde çiftçilik ve çobanlık yapan osman, 1892’de istanbul’a geldi. zeyrek rüştiyesi’ne kayıt oldu. bu okuldan sonra bir akrabasının vesilesiyle zeyrek’te hacıkadın mahallesinde numûne-i mekteb-i osmânî’ye kayıt oldu. burada talim ve kıraat dersleri aldı. daha sonra, aksaray’da sultan aziz’in validesi tarafından yaptırılan pertevniyal (mahmudiye) rüşdiyesi’nin birinci sınıfına nakledildi. bu mektep, talebesine maddî refah da sağladığı için ailesinin yükü biraz olsun hafiflemiş oldu. mahmudiye rüşdiyesi’ne devam eden osman nuri, bir yandan da sakalık ve kahvehanecilik yapan babasına yardım ediyordu.

    kahvehanede olumsuz şartlar içinde ders çalışmak zorunda kalan osman nuri, sonraları “veli-nimetim” diye yâd ettiği darüşşafaka mezunlarından sosyolog mehmed izzet bey’in yardımıyla mahmudiye rüşdiyesi’nden ayrılarak dârüşşafaka’ya girdi.

    1901 yılında darüşşafaka mektebi’nden üstün başarıyla mezun oldu. aynı yıl istanbul şehremâneti’nde on altın maaşla işe başladı. buradan gelen maaşı sayesinde biraz olsun evin maddi yükünü azaltarak, biriktirdiği küçük
    paralarla kitap toplamaya başladı. böylece ileride oluşturacağı büyük kütüphanesinin de temelini atmış oldu. osman nuri 1901-1904 yılları arasında istanbul şehremâneti’ndeki görevine devam ederken, boş zamanlarında arkadaşı ebu’l-ûlâ mardin ile birlikte medrese derslerine devam etti.

    kültürel ortamlardaki hocalarının da teşvikiyle 1904’te istanbul darülfünunu edebiyat fakültesi’ne girdi. 1907
    yılında bu fakülteden birincilikle mezun oldu. üniversite yıllarında arapça ve fransızca öğrendi. bu yıllarda sahaflar çarşısının müdavimleri arasında yer almaya başladı. kültürel mekânlarda sık sık bulunan osman nuri, bu yıllarda şehbenderzâde ahmed hilmi, babanzâde ahmed naim, muallim cevdet inançalp, elmalılı m. hamdi yazır, ahmed avni konuk, ismail fennî ertuğrul mehmed akif ersoy, ismail hakkı izmirli, m. şerafettin yaltkaya gibi tanınmış kişilerle dostluk kurdu.

    ikinci meşrutiyet'in ilânından sonra belediye memurları arasında açılan imtihanı kazanarak "müessesât-ı hayriyye-i sıhhiyye idaresi" umumi kâtipliğine atandı. bu görev ona belediye hizmetlerini yakından tanıma ve inceleme imkânı verdi. 1912’de bu kurum tasarruf maksadıyla lağvedilince görevi merkez emanete kaydırıldı ve burada emanet muamelelerini takibe başladı. bu görevini sürdürürken eski kanun ve mahalli idare çalışmalarını da yakından inceleme fırsatı buldu. burada çalışırken birçok bilgi ve belgenin gün yüzüne çıkmasına vesile oldu.

    osman nuri ergin istanbul şehremâneti arşivinin kuruluşunu da bu vesileyle gerçekleştirmeye muvaffak olmuştur. memurluğunda incelemiş olduğu binlerce evrak ona, daha sonraki yıllarda kazanacağı şehir ve belediye tarihçisi kimliği için sağlıklı bir zemin hazırlamış oldu.

    osman nuri, 1927’de ilk nüfus sayımına karar verildiğinde istanbul sokaklarına isim vermekle görevlendirildi. beş ay içinde 6214 sokağın birçoğuna türk büyüklerinin adlarını vererek otuz sekiz haritadan meydana gelen bir şehir rehberi hazırladı. bu rehberle istanbul’un nüfusu başarılı bir şekilde sayılmış oldu. 38 haritadan oluşan bu eser, 1934 yılında istanbul şehir rehberi adıyla basıldı.21 bu eseri hazırlarken birçok mahalleyi de sokak sokak gezmiştir. bu vesile ile yaşadığı şehri iyi şekilde öğrenmiştir.

    osman nuri, 1928’de istanbul şehremâneti mecmuası’nı çıkarmaya başladı. belediyedeki görevinden ayrılıncaya kadar bu derginin yöneticiliğini yaptı. fuat köprülü, a.süheyl ünver, hayreddin nedim gibi önde gelen fikir adamları ile istanbul belediye müzesi ve kütüphanesi’nin kuruluşunda yer aldı. "istanbul vilâyet mektupçuluğu" görevini sürdürürken istanbul’un fethinin 500. yıl dönümü hakkında bazı neşriyatta bulunmak üzere bir kısım çalışmalar yaptı. şehremâneti’ndeki son görevi belediye mektupçuluğudur. osman ergin 1929 yılında ispanya’da düzenlenen milletlerarası belediyeler kongresinde türk belediyeciliğini temsilen bu toplantıya
    katılmıştır.24 bu toplantıdaki gözlemlerini ve sunumlarını içeren bir dizi makaleyi, editörlüğünü yapmış olduğu istanbul şehremâneti mecmuası?nda yayımlamıştır.

    46 yıl hizmetten sonra yaş haddi dolayısıyla 1947 temmuz’unda emekli oldu. osman nuri ergin 1947 yılında istanbul muallimler birliği tarafından hizmetlerinden ötürü fahri üyelik ile ödüllendirildi.

    emekliliğinden sonra vakitlerini evinde, ailesi ile ilgilenerek geçiren osman nuri ergin, 1956 yılına kadar da öğretmenlik yaptı. zamanla bozulan sağlığı için uzun süre hastanede tedavi gördü. son günlerini evinde hasta olarak geçiren osman nuri ergin, 5 temmuz 1961 tarihinde istanbul’da vefat etti. beyazıt camiî’inde kılınan cenaze namazının ardından edirnekapı mezarlığı’na defnedildi.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap