421 entry daha
  • kabataş yalancıları arasında ismet berkan'dan sonra en nefret ettiğim kişi.

    bakın halimelermiş, nihal bengisularmış, yıldıraylarmış, mustafalarmış falan hepsini geçtim. haysiyetsizlik ve utanmazlık konusunda ismet bey ulaşılmaz bir yerdedir. ama benim gözümde balçiçek hanımın alçaklığı da az buz yabana atılmaz.

    neden biliyor musunuz? halimeymiş, bengisuymuş malum zaten. hangi yolun yolcusu olduğu malum. beklentileri kimliği malum. hatta biri aday adayı akp'den, diğeri ise davutoğluna kızgın biliyorsunuz. yaptıkları alçakçaydı. toplumun en gergin zamanında, iç savaş çıkaracak bir yalan uydurmuşlardı. başörtülü birine sataşmayı geçtim, tartaklayıp üzerine işediklerini söylemişlerdi. bu resmen binlerce kişinin ölebileceği bir olayı kıvılcımlayan bir hareketti. ama dediğim gibi bunlardan beklenirdi.

    peki balçiçek hanımın alçaklığı nereden geliyor? hadi o üzerine işenen kadınla yaptığı röpörtajdan ufacık şeyler paylaşayım size :

    " karşı taraftan birileri “nasıl film karesi gibi, inandırıcı değil” diyorsa anlattıklarına, işte belki de ben de tam o mahallenin ortasından geliyordum. başbakan’ın ötekileştirdiklerindendim. yaşam tarzımla, giyinişimle... "

    (alçaklığının en büyük nedenlerinden biri bu. balçiçek hanım gayet hoş, kemalist rejimin bize modern diye dikte ettiği tipte biri. bir bengisu'nun dediğiyle balçiçek hanımın dediği tüm toplum üzerinde aynı etkiyi yaratmaz. o da bunun gayet farkında. bakın ben aslında tam zıt taraftayım ama ben bile gördüm neler olduğunu algısı)

    "ben cesur bir kadın tanıdım o gün...
    kalabalık bir grup tarafından darp edilen, tacize uğrayan, bebeği ve kendisi için ölümüne korkan, olur da şikayette bulunursa sokakta tekrar başına bir şey gelir mi kabusu gören...
    morluklarını da gördüm, ille de meraklıysanız, ama benim tanıklığıma ihtiyaç yok ki, raporu var zaten. yaşadığı travmaya tanık oldum, konuşmasına, bana bakamayışına, olayı konuşurken bebeğini odada istemeyişine... ellerini hiç bir yere koyamayışına... geç gelen ama sonrasında hiç bitmeyen gözyaşlarına...
    kabuslarına, sütten kesilmesine değinmiyorum bile...
    ruhunda telafisi imkansız darbeler yaratmış bir şey yaşadı zehra! "

    (bu satırlara ben alçaklık diyemiyorum. mide bulandırıcı. yargılanacaklar muhabbetini geçiyorum, balçiçek hanımla 15 yıl sonra oturup konuşmak isterdim. pişman olup olmadığını vicdan azabı çekip çekmediğini sorardım.

    o kadar tehlikeli ki satırlar tekrarlamakta fayda var. "darp edilen, taciz edilen, bebeğinin ölümünden korkan.." yılların gazetecisi balçiçek hanım'a gazetecilik öğretmek benim haddime düşmez. ancak balçiçek hanım, siz nasıl bir kişi tarafından iddia edilen bir şeyi, doğru olduğunu kabul ederek, toplumun en gergin zamanlarında milyonların okuduğu bir köşeye taşırsınız? siz olaya zaten bir gerçeklik kazandırmışsınız. ortada şüphecilik hiç yok. "morluklarını da gördüm" bakın iktidarın propaganda gücü belli. bu kadıncağızın tırnağı kırılsa yer gök inlemez miydi? balçiçek hanım görüyor ve konu kapanıyor. olacak iş mi? " geç gelen ama sonrasında hiç bitmeyen gözyaşlarına... kabuslarına, sütten kesilmesine değinmiyorum bile... " şu algı operasyonunu görüyor musunuz? türk toplumunda ana kavramının kutsallığını bilip, sırf türbanlı olduğundan uğradığı taciz sonrası çocuğunu bile emziremiyor gibi insanların bamteline basacak bir yalanı milyonlarla buluşturuyor.)

    gezi zamanında biz muhalifler çok heyecanlıydık. şimdi olay soğuyunca geriye dönüp daha tutarlı değerlendirmeler yapabiliyoruz. çok fazla yalan atıldı. camide içki içtiler, camide seviştiler, türbanlı bacıma işediler, otpor vesaire. eğer gezi eylemcileri organize bir şekilde silahlansaydı bu yalanların nedeni binlerce ölüm olacaktı. yazının başında bahsettiğim gibi nihaller halimeler falan böyle şeyleri yapacak. onlara şaşırmıyorum. o ideolojinin geçmişi belli. amacı belli, beklentileri belli. ancak balçiçek hanım bu alçaklığı neden yaptı? para için mi? sanmam. milletvekilliği için mi? onu da sanmıyorum. bence baskıdan korktu ve kendine medyada sağlam bir yer edinmek istedi. lince uğradı mı? evet. uğramalı mıydı? daha bi evet. çünkü yüzsüzlerin padişahı ismet berkan gibi, o da gerek görünüşü, gerek durduğu gözüktüğü yer itibarıyla diğer kabataş yalancılarından farklı olarak toplumun laik kesimine daha rahat ulaşabilen insanlar. eğer gezi zamanı olaya tamamen tarafsız bakabilseydim ( hoş böyle bir insan var mıydı o zaman bilemem) derdim lan neler oluyor? niye bu kadar ileri gitti her şey? sırf baş örtüsü var diye kadın taciz edilir mi? işte alçaklığının boyutu tam olarak bu.

    neyse, uzatmamalı daha fazla. balçiçek ilter bir ihtimal okuyordur bu yazıyı. korkmasını ya da kızmasını istemem. eğer üzebilirsem mutlu olurum ama. balçiçek hanım gibi hoş bir kadınla bir 15 yıl sonra oturup bir kahve içmek isterim. eminim o yaşlarda bile gayet hoş olur kendisi. tek bir soru sorarım. "vicdanınız rahat mı?"

    belki ben unuturum balçiçek hanım, siz unutmayın. 2030 yılında bir konuşmak istiyorum sizle. bak aslında kişisel e-mail adresini bilsem eline 2030 yılına ulaşacak bir e-mail atardım, çok da güzel olurdu. neyse.
384 entry daha
hesabın var mı? giriş yap