78 entry daha
  • giriş

    1982 yılından beri ingilizce-türkçe, çevirmenlik yapıyorum. 1990 yılında buna bir de portekizce eklendi. senelerce ingilizce windows kullandım, windows türkçesinden her zaman iğrendim, tiksindim, dalga geçtim. daha sonra geldim brezilya'ya göç ettim. burada da windows portekizcesinden aynı şekilde nefret ettim.

    şimdi ise tüm tükürdüklerimi yalamakla iştigal ediyorum.

    peki bundan bize ne, çıkart kardeşim baklayı ağzından

    önce bu çeviriler bize nasıl gelir onu anlatayım. catalyst, trados vb gibi programlar var, her ne kadar tradosda tam cümle şeklinde gelirse de çevrilecek bölümler, catalys'te sözcükler başı sonu olmayan bir şekilde ayrılmıştır. yani nerde geçiyor, ne için kullanılıyor bilmeyiz. bu programın kullanılmasının nedeni, 48* ayrı dilde çeviri yapan en az 96 benim gibi dallamadan gelen çeviri modüllerinin bu 48 dilden hiç birini bilmeyen 97nci bir dallama tarafından doğru yere oturtulmasını kolaylaştırmaktır. tabii bu işlem gerçekleştirilmeden önce bir de çevirinin kontrol işlemi var ki o da çeviriyi yapan 96 dallamanın dışında 48 dallamanın daha devreye girmesiyle oluşuyor. oldu mu size 144+1 dallama.

    (bkz: nerde çokluk orda bokluk)

    hour, minute, second = saat, dakika, ikinci
    veya
    first, second, third = birinci, saniye, üçüncü

    her neyse, bu catalyst programının kullanılması nedeniyle hour, minute, second oluyor saat, dakika, ikinci. bunu açıklayayım. suç yalnız catalystte veya dallama çokluğunda değil. bir de işin ekonomik kısmı var. çevirmenlere gönderilmeden önce, bu catalyst'in çeviri hafızasında bulunan sözcükler çevrilecek metne uygulanır. bu çeviri hafızası, daha önce başka bir metinden çevrilmiş sözcük ve terimlerin toplandığı bir catalyst dosyasıdır. böylece diyelim 20.000 kelimelik bir çeviri var, buna catalyst (veya aynı şekilde çeviri hafızası olan trados vb gibi programlar da olabilir) uygulanır. catalyst, bu 20.000 kelime ve terimin diyelim 2.876sını kendi çeviri hafızasından otomatik şekilde türkçeye çevirir. böylece çevirmene 2.876 kelimelik ücret eksik ödenir. bu programın kullanılması bir açıdan iyi, her terim için her zaman aynı karşılığın kullanılmasını sağlar. ancak bir yerde hata yapılmışsa veya second=ikinci olan bir çeviri hafızası second=saniye olması gereken bir yerde kullanılıyorsa komik ve abes durumlara yol açar.

    çevirmenlerin ifade bozukluğu

    bu durum bizim türkçeyi veya ingilizceyi iyi bilmememizden değil, kaynak dil ile hedef dilin yapısal farklarından meydana gelmektedir. bir örnek vereyim:
    adamın bana verdiği çeviride from var başka bir şey yok. tek sözcük. bu edatı istediği yerde kullanacak. kardeşim türkçe'de bu edat bir sonektir, ayrıca ses uyumu denen bir şey vardır deyince bana çinceci bile şikayet etmeden yapıyor sus otur ve yap istemezsen başkasına verelim diyorlar. ne yapayım, ben de 'den yazıp kesip atıyorum. kontrolu yapan düşünsün. tabii o adamcağız da saçını başını yoluyordur.

    iyi güzel de o kadar saçma sapan terimi nereden buldunuz yahu?

    vallahi her şeyden önce, soruya soruyla karşılık vereyim. ne yapsaydık yani? türkçeleştir diyorlar türkçeleştiriyoruz. hele microsoft term database'de bulunmayan bir terim varsa yandı gülüm keten helva. itiraf edeyim, özellikle ekşi sözlüğü de bol miktarda kullanıyorum uygun terim bulmak için. buna da iki örnek vereyim:

    birinci örnek microsoft terim veritabanında olan bir terim: crop. der ki bill amca, crop=kırp. peki. demek ki neymiş, bize şöyle gelen bir cümle:

    click crop to selection on the image menu or press the keyboard shortcut <ctrl> + <r>.

    çevrilince böyle olurmuş:

    görüntü menüsünden seçileni kırp seçeneğini seçiniz veya klavye kısayolu <ctrl> + <r> tuşlarına basınız.

    tabii cümle bana öyle gelse iyi, aslında şöyle geliyor*:

    <span lang=en-us>click <b>crop</b> <b>to</b> <b>selection</b> on the <b>image</b> menu or press the keyboard shortcut <ctrl> + <r>.</span>

    çevirisi de şöyle oluyor:

    <span lang=tr><b>görüntü</b> menüsünden<b></b> <b></b><b>seçileni kırp</b> seçeneğini seçiniz veya klavye kısayolu <ctrl> + <r> tuşlarına basınız.</span>

    bu microsofttan değildi. siemens cep telefonlarında kullanılacak olan siemens photosuite diye bir program var, onun yardım dosyalarından. çeviri gönderilir ve çevirmene emir verilir: "microsoft türkçesi kullanıla!" biz de deriz "emret komtanım". sonra gelir önümüze şu terimler:

    twirl, pinch/bulge, .. bunlar microsoft term database'de yoktur, uydurulacaktır. sözlük anlamları beğenilmez, acaba kullanımda olan ve herkes tarafından kabul edilmiş bir çeviri var mı diye internetten araştırılır, bulunamaz, aramaya inanılır, ek$i sözlüğe başvurulur ve buluna buluna "bir photoshop filteri" açıklaması bulunur. ne yapılsındır? makus talihe teslim olunur ve o andan itibaren kırk yıllık photoshop filteri twirl, olur size girdapve olaylar gelişir...

    soru: girdap yerine dairesel kanırt filan mı kullansaydım acaba?

    unutmadan, pinch/bulge da oldu çimdikle/şişir

    sonuç

    herkes ingilizce bilmek zorunda değildir. bilgisayar kullanımının ingilizce bilenlere özel olması da abestir bu yüzden her ne kadar ingilizce terimleri görmeye alışık olanlar doğal olarak windows türkçesini yadırgayacaklarsa da her şey gibi bu da bir alışkanlık meselesi. doğrusu ben de alışamadım, zaman zaman kendi çevirime bakıp bakıp "ne lan bu?" diyorum ama ingilizce bilmeyen kullanıcılar alıştıklarından ve şikayet ettiğim çeviri hafızaları nedeniyle her zaman aynı terimlerle karşılaştıklarından hiç garipsemiyorlar.

    sayın ek$i sözlük camiasına saygılarımla arz ederim.
71 entry daha
hesabın var mı? giriş yap