3 entry daha
  • daha önce yazdığım entryi bir sebepten silmiştim. kısacası özetleyeyim. these final hours her şeyden önce ifadesi kuvvetli bir film. filmin en büyük başarısı da burada yatıyor.

    meselesini olabildiğince yalın, basit şekilde aktarırken kendisine eşlik edecek tüm enstrümanları (kıyamet manzaraları, yol, yolculuk teması ve en önemlisi dış ses) oldukça güçlü, etkileyici bir şekilde kullanıyor. az ama öz diyor film.

    örneğin hollywood filmlerindeki gibi fazlasıyla abartılmış kıyamet öncesi, sonrası görüntülere sığınmıyor (ama bilinçli bir tercih ama bütçe yetersizliği) ikili ilişkileri fazlasıyla sentimental bir oyunla vermiyor. her şeyi dozunda ama güçlü bir şekilde kullanıyor film.

    kıyamete çeyrek kala insanların içine düştüğü bitimsiz kederin yarattığı deliliği (amansızca eğlenme), çaresizliği, hukuksuzluğu, zorbalığı, dozunda görüntü ve durumlarla aktarıyor seyirciye. ileri gidebileceği, umutsuzluğun, çaresizliğin yarattığı şiddett ve deliliği (çarpıcı olmak adına) kolaylıkla sömürebileceği yerlerde durmayı seçiyor ağırbaşlı bir şekilde.

    haliyle kanavasını oluşturan ''aşk'' kavramını ele alış biçimi fazlasıyla tanıdık. özellikle finaliyle film boyunca yaratılan kendine has sinematografiye biraz ihanet ediyor ama yine de iyi bir film olmayı (hatta çok iyi) başarıyor these final hours

    david field'in o eşsiz sesiyle eşlik ettiği çöl-kıyamet-yol atmosferindeki umutsuzluğu iliklerinize kadar hissetmenizi sağlıyor film.

    son tahlilde gizli kalmış hazinelerden these final hours benim için. uzun zamandır bu kadar güçlü ifadeye sahip bir film izlememiştim. gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

    not: son olarak filmi severseniz bizde de bu tür örneklerin olduğunu hatırlatmak babında (üstelik tiyatro oyunu) birçoklarının yalnızca oyunculuğuyla tandığı civan canova'nın kıyamete sayılı saatler kala bir ailenin içine düştüğü hesaplaşmayı anlatan oyunu kıyamet sularında'yı tavsiye ederim. oyunun edebi, felsefi değeri, yoğunluğu üstüne ahkam kesmem dğoru olmaz. çünkü yaklaşık 10 sene önce okudum. ama yine de bu türü sevenlere en azından bizden de böyle şeylerin çıktığını hatırlatmak babında bir katkım olsun istedim.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap