• rezalet deyip basitleştirmek istmediğim olay. kısadan anlatacağım.

    ne kadar?
    söz konusu olan rakam: 14.478.000 lira (ondörtmilyondörtyüzyetmişsekizbin türk lirası)

    kim?
    mağdur: ülkenin buğday üreten çiftçileri.
    mağduriyeti yaratanlar: hükümet.

    nasıl?

    tmo nedir, müdehale alım fiyatı nedir, fiyat açıklaması nedir gibi konular hakkında bilgi almak isteyenler için bilgilendirme niteliğinde (bkz: #50635030)

    buğday ile ilgili geçen yıl yapılan yanlış ve yanlı politikalarından dolayı tepki çeken hükümet, tek başına iktidara gelememe, artı erken seçim ihtimali ile oluşan baskı nedeni ile bu yıl, buğday için müdehale alım (taban) fiyatı açıkladı.

    fiyat, 1 ton buğday için 862 lira. (kilogram fiyatı 86.2 kuruş)

    ilgili ağızlardan açıklamalar:

    başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü bülent arınç'ın açıklaması

    gıda tarım ve hayvancılık bakanı mehdi eker'in açıklaması

    tmo'nun fiyat açıklaması

    tmo fiyatlandırma baremleri

    hepsi aynı şeyi söylüyor. açıklamalara göre buğday için taban fiyat 862 tl/ton + kaliteli buğdaya %7'ye kadar ilave fark verilecek. bu ilave fark, desteklerle birlikte 127 liraya ulaşıyor ve toplam fiyat 989 liraya çıkıyor!

    fiyat, maliyet açısından iyi olmasa da, mevcut hükümetin şu ana kadar açıkladığı (açıklamak zorunda kaldığı) hemen hemen en iyi fiyat olduğundan çiftçi umutlandı.

    peki gerçek?

    şu ana kadar tmo'ya 3 kez ürün teslim ettim. ürünler, istenilen baremleri karşılamakla kalmayıp, artı olarak %3 civarı ilave fiyat verilmesi gereken kaliteli ürünlerdi. lakin hiçbir ürün, (ilaveleri ile birlikte) taban fiyat olarak açıklanan 862 liraya (yani taban fiyata dahi) ulaşmadı, ulaştırılmadı.

    bunun sebebi, beyan edilen taban fiyatın, dünya standartlarına göre kabul edilen 12.00 proteyinli buğday için değil, ekstra fiyat verilmesi gereken 12.5-12.9 proteini buğday için geçerli olması. yani normalde açıklanan fiyat taban değil, ilave olarak %2.6 ek fiyat olmuş kaliteli buğdayın fiyatı. hükümet bu noktada "ben taban fiyatı yüksek açıkladım" diyerek reklam yapabiliyor ama gerçekte verilen fiyat taban fiyat değil, üst kalite buğday için verilen fiyat. kısaca net bir ilizyon söz konusu.

    özet, çiftçinin yetiştirdiği her 1 ton buğday için en az 28, en çok 41 liralık bir noksanlık bulunmakta.

    tmo bu yıl 570.087 ton buğday alacak. ortaya çıkan tablo, en iyimser rakamla hakkı olan 14.5 milyon liranın, çiftçinin cebine girmeyeceği. en kötü rakamı hesaplamak istemedim.

    not 2: bu kesintinin üzerine, hammaliye, banka kesintisi, bilmem ne gideri, şuna-buna katkı payı adı altında ikinci bir kesinti uygulanıyor. yani verilen rakam zaten net ele geçecek rakamlar değil. tekrar kırpılacak. lakin ikinci kesinti kitabına uydurulduğu ve çok uzun zamandan beri uygulandığı için artık yalama olduk. alıştık yani, acıtmıyor. kısaca isyan ona değil. sorun, daha fiyatlandırma esnasındaki yanlışta.

    sonuç tüm istenilen özellikleri taşısa dahi, çiftçinin buğdayı kesintiler sonucunda açıklananın çok daha altında bir fiyata ödenmekte. nitekim kendimden örnek vermem gerekirse 13.4 proteinli ve tonu 880 lira olması gereken buğdaydan elime geçen net rakam 828 lira oldu.

    bugün şaraplık üzüm verdiğim şaraphanenin sahibi, üzümün kilosunu 1 liradan alırım dediyse, o olay orda bitmiştir. o fiyata alır. 1 kuruş da kesmez. bugün o şarapçıya mal verirken tırtıklama yapmayacağına, para kesmeyeceğine emin olarak mal verebiliyorum ama devlete verilen malın kırıma uğrayacağına, daha malı vermeden önce emin oluyorum. kısaca devlete güvenmiyorum.

    özetle size göre şarap ürettiği için günahkar olan sıradan bir şarapçının, devletten fazla prestiji var üretenin gözünde.

    ***

    bazı arkadaşlar "tmo sadece 500.000 ton mu buğday alacak?" diye sormuşlar. haklılar. ülkede bu yıl üretilen buğday 22.5 milyon ton. yani tmo'nun alacağı buğday, ülkede üretilenin %4.5'i civarında.

    kısaca çiftçilerin sadece evrakları tam, limitleri yeterli olan %5'lik kesimi tmo'ya mal verebilecek. tüm yaygara da bunun için. yani yukarıdaki anlatılan haksızlığa uğraydıysanız, o çok şanslı %5'lik kesimin içindesiniz demektir. zaten çiftçilerin de buna ses çıkartmama sebebi bu. ölümü gördüler çünkü. hastalığa dünden razılar.

    ülkede düzen öyle bir hale geldi ki, sömürülebildiğinize seviniyor, sömürülebilmek için gönüllü oluyorsunuz.

    peki geri kalan %95 ne yapacak?

    ayvayı yiyecek.

    şöyle ki, bugün 2 tane tüccarı arayıp fiyat sordum. verilen fiyatlar 680 tl/ton ve 690 tl ton. geçtim dünya borsalarını, net olarak maliyetin altında.

    peki neden böyle? cevap basit. ımam-cemaat ilişkisi.

    olayın bir de diğer yönü var. tüccar akıllıca davranıyor. "tmo nasıl olsa ülkedeki malın çok çok %5'ini alacak. geri kalan %95 hapırsa da, köpürse de kucağımıza oturacak" hesabında. haklılar da. borcu olan adam, 1 kuruş da verilse o malı satmak, sattığı ile borcunu ödeyip evine ekmek götürmek zorunda.

    hani satrançta "açmazda kalmak" deyimi var ya. işte o. şahı vermemek içim veziri feda ediyor. olan yine ona oluyor.

    tmo çiftçinin malını almak zorunda değil. tmo'nun birincil görevi piyasa düzenlemek ama tüccar ve fabrikaların verdikleri fiyatlara bakıldığında, asli görevini dahi yerine getiremediği ne yazık ki ortada.

    ***

    peki çiftçinin suçu ne?

    sadece üretmek. ülkenin ihtiyacı olan 18 milyon tonun üzerinde (22.5 milyon ton) buğday ürettiği için hep bu muamele. 10 milyon ton üretseydi, kral oydu şimdi.
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap