84 entry daha
  • batı toplumunun avrupa sineması özelinde bireyci ve postmodernist düşünce tarzının yansıması olan filmlerin bizim gibi premodern akla sahip toplumlarda cevap bulamayacağı fikrini savunagelmişimdir hep. her ne kadar herhangi bir beğeninin öznel olması ve filmi beğendim-beğenmedim noktasında ayrışmalara neden olması doğal olsa da senaryonun dayandığı distopya, bizim her gün karşılaştığımız olaylar, muhabbetler. o yüzden şaşırtıcı, etkileyici ve sarsıcı değil.

    genel olarak ise birinci bölüm ile ikinci bölümün kopuk görünüyor olması ikinci farklı ortama geçiş nedeniyle bence doğal fakat ikinci bölümden finale bağlanış olmamış.

    --- spoiler ---

    filmin 1.bölümü olarak addebileceğimiz otel sahnelerinde birbiriyle küçücük bir ortak nokta (ki gördüklerimiz de doğal ortak nokta değil, zorlama ve kandırmaca idi. güzel.) bulan iki insanın otel ahalisinin de katılımıyla otel müdiresi tarafından sahneye çıkartılıp bir seremoniyle gönderilmesi sekansları bildiğin bizdeki evlilik programı sahnesi. müdire yerine koy esra erol'u, iki tane de "bir çay içelim" diyen yenice birbirini görmüş aday. aynı sahne.

    2.bölümdeki yalnızlar müfrezesindeki "sevişmece yok, flört yok. mastürbasyon serbest. akıllı olun çükünüzü keserim." kafası zaten bizim toplumdaki mahalle baskısı, cinsel özgürlük kısıtı yahut ismine ne desek diyelim bu teranenin aynısı değil mi?

    şehirde çift ya da evli olmayanlara gösterilen tutum, aile ziyaretlerinde evlilik kutsamaları keza... 30'una henüz girmiş halen bekar biri olarak memlekete gidip mahallede beni gören adamın hoş beşten sonra 2. cümlesi "ne zaman evleniyosun :)" olurken çocukluğumu bilen az muzip amcalar teyzeler, "evlen gari len! buruşup gitcen deyyus!" diye tirad geçiyor. ayrılınca anıra anıra gülüyorsun falan.

    --- spoiler ---

    farklı, bilmediğimiz bir şey anlatmıyor film. "yönetmen burada, kadın-erkek ilişkileriyle, toplumun bireye uyguladığı baskıyı, faşizmi, şunu bunu hicvetmiş" dersen "daha geçen gün diyanet, nişanlılar birbiriyle çok sırnaşıp canımızı sıkmasın diye açıklama yaptı. sen değişik değişik ne konuşuyon" derim. yahu biz zaten o distopyanın içerisinde yaşıyoruz.
469 entry daha
hesabın var mı? giriş yap