1911 entry daha
  • bir yazi yazmis, yine...

    http://imgur.com/lhwlvln

    oncelikle yazi isine girisen birisinin kendini daha duzgun bir dilbilgisi ve noktalama ile ifade etmesi gerektigini, bu konuda daha hassas olmasi gerektigini dusunuyorum. fazil say'in bu gune kadar okudugum kose yazilari bu acidan felaket, bir orta okul ogrencisi odev olarak verse gecer not alamayacak kadar kotu duzenlenmis, yazim kurallarindan nasibini hic almamis metinler. kimi zaman ne dedigini anlamak imkansiz hale geliyor. yazilarinda kullandigi hitabet bicimi ise kahve muhabbetini andirir tarzda.

    (hemen bu asamada: bu yahut gecmis entrylerimde yazim hatasi aramaya kalkisacak suserlere sevgilerimi iletiyorum)

    yazinin facebook linki:

    https://www.facebook.com/…i-üzerine/992321237480555

    metnin kopyasi:
    ----------------------------------------------------------
    10 yaşındaki mozart'ın dehası üzerine

    fazıl say·domıngo, 3 de janeıro de 2016

    bu ay sonu (28 ocak) salzburg'da "mozart haftası"nda çalmak üzere mozart 'ın ilk 3 konçertosunu öğreniyorum. mozart'ın toplamda 26 piyano konçertosu var, bunlar no1, no2 ve no3.
    aslında az bilinen, az çalınan eserleridir. şimdi sıkı durun; bu eserleri mozart 10 yaşındayken bestelemiş.
    10 yaşında bir çocuğun bırakın konçerto bestelemeyi , herhangi bir şeye bir kaç dakika konsantre olabilmesi ne kadar zor zanaattır biliyoruz.

    bu ilk 3 konçertoyu (opus sayıları ve tonaliteleri ile kv 37 fa majör, kv 39 si bemol majör ve kv 40 re majör) biraz anlatayım;

    10 yaşındaki mozart, müziğinde, aşk dolu, sevgi dolu , oyun ve muziplik dolu, hepimizi güzelliklere boğarak, nefis ve kusursuz bir orkestrasyon ile, piyano ile orkestranın diyaloğunda olgunluk dönemi eserleri kadar mükemmel, gelişim bölümlerinde ilginç... akıl alır gibi değil. deha böyle bir şey. "insanlık için deha" farklı bir boyutta.

    bazen düşünüyorum, televizyonda rastlamıştım. 6 haneli sayıları kafadan çarpan doğru cevap veren matematik dehası çocuklara, ya da metafiziksel düşünsel güç ile elinde kaşığı eğebilen -bir nevi "jedi"- çocuklara.. o zaman da sormuştum, büyük şaşırtıcılıkları dışında, gerçekten insanlığa faydası dokunabilecek bir güç mü? diye.

    mozart'ın bu ilk üç konçertosuna müzikologlar "alıntılar" başlığını da koyarlar. çünkü (süre olarak, üçünün toplamı 50 dakika sürüyor) bu eserlerde karşılaştığımız "60-70 küsür" güzel temanın içinde bazıları, o dönemin bestecilerinden alıntılanmış, mesela günümüzde fazla bilinmeyen bir besteci olan schobert'den (schubert değil ,"o" ile schobert ) ya da bach'ın oğullarından bazı armoniler alınmış gibi. açıklamak isterim; bu alıntılama elbette ki "kopya çekme" anlamında değil, daha çok "esinlenme" gibi, ya da "orkestre etme" gibi.

    müzikologlar der ki; "eğer profesyonel bir nota yazımcı, baskıya hazırlamak üzere, haftanın 5 günü her gün 8 saat çalışırsa, mozart'ın tüm eserlerini yazması 20 yıl sürer!"

    bakın mozart 35 yaşında öldüğünde, 650 eser bırakmıştı. bunların içinde her biri 2-3 saatlik olan "20 opera" , her biri 30-40 dakikalık "41 senfoni", her biri 20-25 dakikalık "50 küsür konçerto", pek çok solo ve oda müziği eseri, şarkıları koro eserleri, muazzam bir rakam, yani benim evimde mozart'ın tüm eserlerinin notası var, 3 raf tutar.

    bu üretkenlik bir yaşam içinde, matematiksel zamanda açıklanabilir belki, ama yaratıcılık olarak düşünüldüğünde bu tablo, insani değildir...

    müzikologlar der ki; "eğer profesyonel bir nota yazımcı, baskıya hazırlamak üzere, haftanın 5 günü her gün 8 saat çalışırsa, mozart'ın tüm eserlerini yazması 20 yıl sürer!"
    ki mozart 35 yıllık ömründe ilk bestesini 5 yaşında yazmıştı. bu kendi hayatında üretmenin ve zamanın soyutlaştığı tempoda, insan ruhunun doruklara erdiği güzelliklerde, bir büyük ustayı tekrar sevgi ile anıyorum.
    fazıl say

    ----------------------------------------------

    simdi: 250 senelik bu olayi tekrar ele almak nereden aklina gelmis bilinmez. herhalde yazida adi gecen yapitlari calacagi konserden once biraz reklamini yapmis olmak istemis. ucuz bir numara. lakin daha kotusu bir elifbada kırk hata yapilmis. bakalim.

    ----------------------------------------------

    fs: bu ay sonu (28 ocak) salzburg'da "mozart haftası"nda çalmak üzere mozart 'ın ilk 3 konçertosunu öğreniyorum.
    mozart'ın toplamda 26 piyano konçertosu var, bunlar no1, no2 ve no3.

    >> mozart'a ait bir piyano koncertosundan ne anladiginiza bagli olarak mozart'in piyano koncertolarinin sayisi 21, 23, 27, 30 gibi degisik degerler alabilir ve hepsinin bir aciklamasi vardir (21=tumuyle kendi kaleme aldigi ve tek piyano ve orkestra icin bestelenmis yapitlar,

    23=tumuyle kendi kaleme aldigi tek yahut birden fazla piyano ve orkestra icin bestelenmis yapitlar

    [23=daha onceki 21 + iki piyano icin koncerto + uc piyano icin koncerto] vb.)

    yazida gecen 26 sayisinin ise bir izahi olamaz. yahut belki soyle bir aciklamasi olabilir: "numarlanmis 27 koncerto var, ama ben 12.'yi calamiyorum, o yuzden 26 :/ "

    (bkz: #49141470)

    [artik mecvut olmayan bu entry'de turing say'in mozart'in 12. piyano koncertosu icin yaptigi bir temsile iliskin olumsuz bir elestiride bulunmustu. kendisi bütün entrylerini tepki amaçlı silen yazarlar arasina katildigindan goruslerinden ve bilgilerinden bu platformda mahrum kalmaktayiz.

    (bkz: #59017782)]

    fs: şimdi sıkı durun; bu eserleri mozart 10 yaşındayken bestelemiş.
    >> 11. ama 10 olsun.

    "şimdi sıkı durun zira daha once 209384092389 kere edilmis laflari tekrar edecegim ..."

    fs: 10 yaşında bir çocuğun bırakın konçerto bestelemeyi , herhangi bir şeye bir kaç dakika konsantre olabilmesi ne kadar zor zanaattır biliyoruz.

    >> kliselere devam

    fs: bu ilk 3 konçertoyu (opus sayıları ve tonaliteleri ile kv 37 fa majör, kv 39 si bemol majör ve kv 40 re majör) biraz anlatayım;
    10 yaşındaki mozart, müziğinde, aşk dolu, sevgi dolu , oyun ve muziplik dolu, hepimizi güzelliklere boğarak, nefis ve kusursuz bir orkestrasyon ile, piyano ile orkestranın diyaloğunda olgunluk dönemi eserleri kadar mükemmel, gelişim bölümlerinde ilginç... akıl alır gibi değil. deha böyle bir şey. "insanlık için deha" farklı bir boyutta.

    >> oncelikle onlar opus degil kochel sira numaralari.

    devamla: bu yapitlar bu kadar superlerse neden, kendisinden alinti yaparak, "aslında az bilinen, az çalınan eserleridir."? cunku kendisi de biliyor ki soyledikleri dogru degil.

    https://en.wikipedia.org/…ncertos_nos._1–4_(mozart)

    alinti: by comparison to mozart's later concertos or even to those of j. c. bach, these are slight works. the preludes that mozart added to the sonatas do not contain a wealth of themes, as is typical for his later efforts, nor does the exposition or middle section add new thematic material. the role of the keyboard as soloist or continuo is not always clearly delineated.

    bu yapitlari varligi yahut yoklugu ne mozart'in tarihinde ne bati musikisi tarihinde birseyi degistirirdi. bunu gormek icin muzisyen olmaya gerek yok. gidin bir cd dukkanina ve bu yapitlarin bir 'mozart - complete piano concertos' cd kutusu haricinde bir piyasa surumunu, bir kaydini bulmaya calisin: cok zorlanirsiniz zira kimse bunlari calmaya / kaydetmeye tenezzul etmez. hatta kimi 'mozart - complete piano concertos' kutularinda dahi bu yapitlara yer verilmez. ornek:

    http://www.deutschegrammophon.com/en/cat/4631112

    orneklerin sayisi arttirilabilir.

    ve lakin kimse de cikip 'la nerede no1 2 3 4??!? hani complete idi bu kutu?' demez zira bu yapitlarin mozart'in orijinal yapitlari olmadigi, devrin onde gelen baska bestecilerinin piyano sonatlarinin bolumlerine yayli partisi ilave edilip koncertolastirildiklarini bilirler. bir tur egzersiz, calisma amaciyla ...

    https://en.wikipedia.org/…os#early_mozart_concertos

    alinti: concerto no. 5 (1773) k. 175 was his first real effort in the genre, and one that proved popular at the time.

    "by using movements from the sonatas of other composers, the young mozart seems to have begun to learn how to cope with the structural problems of composing in the piano concerto form. ındeed, it may be that leopold mozart had devised this as a compositional teaching method. ıf so, it seems that this may have been the first time this had been done by the composer. this is perhaps supported by two facts: first, leopold excluded the first four concertos from his 1768 list, suggesting that he may not have considered them true compositions by his son. second, the autographs of the four works are the joint products of both mozart and leopold (although k. 41 is mainly in leopold's hand alone)."

    f.s. : bazen düşünüyorum, televizyonda rastlamıştım. 6 haneli sayıları kafadan çarpan doğru cevap veren matematik dehası çocuklara, ya da metafiziksel düşünsel güç ile elinde kaşığı eğebilen -bir nevi "jedi"- çocuklara.. o zaman da sormuştum, büyük şaşırtıcılıkları dışında, gerçekten insanlığa faydası dokunabilecek bir güç mü? diye.

    >> dusunce gucu ile kasik egebilen cocuga televizyonda mi rastlamis?

    f.s. : dusunce gucu ile kasigi egdi agbi.
    otka: sen de bunu yedin
    f.s. : evet agbi, cay soyliyim mi?

    alti haneli iki sayiyi kafadan carpmak sizin buyuk bir aritmetik yeteneginiz olduguna delalettir lakin sizin buyuk bir matematik dehasi oldugunusu kanitlamaz (ufurmuyorum, matematik doktoram var. bunu sadece konu ile icli disli oldugumu gostermek icin yazdim, unvanimla ovunuyor asla degilim). hatta yanindan bile gecmez. matematik yapmak / uretmek kafadan aritmetik islem yapmakla alakali degildir. tarihin en buyuk matematik dehalari arasinda belki bakkala gittiginde para ustunu hesaplayamayan adamlar vardi, bilemeyiz.

    keza muzik tarihine gecmis adamlarin dehalarini kafadan senfoni bestelemekle, 10 yasinda koncerto uyarlamasi yapmakla olcmuyoruz yahut olcmemeliyiz. wagner'in yahut stockhausen'in ornegin, boyle bir dehasi, daha dogrusu yetenegi var miymis? var miymis bilmiyorum ama yoksa bile kime ne? onlar var olan muzik yetenegini sanatci dehasi ile birlestirip muzik tarihini degistirmis, damga vurmus. konusulmasi gereken nokta budur. sadece yetenekle olsaydi tarihte bir degil belki 100 tane mozart olurdu. mozart'in devrinde de, gunumuzde de bircok cok yetenekli cocuk vardi ve hala da var. bu cocuklarin piyano yahut bir alet calarkenki videolari gazetelerin magazin sayfalarinda "iste 21. yy'in mozart'i" basliklari altinda yayinlaniyor. sonra ne oluyor, kaybolup gidiyorlar zira o muzik yetenegini kullanarak isledikleri bir muzik / drama / sanatci dehalari yok, sadece cok yetenekli calgicilar yahut yorumcular (he yorumcu dehasi diye birsey bence vardir, o ayri, ama onu besteci dehasi ile karistirmamak gerekir)

    f.s.: mozart'ın bu ilk üç konçertosuna müzikologlar "alıntılar" başlığını da koyarlar. çünkü (süre olarak, üçünün toplamı 50 dakika sürüyor) bu eserlerde karşılaştığımız "60-70 küsür" güzel temanın içinde bazıları, o dönemin bestecilerinden alıntılanmış, mesela günümüzde fazla bilinmeyen bir besteci olan schobert'den (schubert değil ,"o" ile schobert ) ya da bach'ın oğullarından bazı armoniler alınmış gibi. açıklamak isterim; bu alıntılama elbette ki "kopya çekme" anlamında değil, daha çok "esinlenme" gibi, ya da "orkestre etme" gibi.

    >> orkestre etme -> orkestralama [google translate: fazilca detected -> turkce]

    alintidan cok daha fazlasi soz konusu. adi gecen yapitlarin 'esinlendigi' sonatlarla mozart'in yaptigi uyarlamalar (yahut istersen 'besteledigi koncertolar') yanyana acilip dinlenirse bu gorulur. ve bunda ayip birsey yok, dolayisiyla bu kadar savunma yapacak bir durum yok. cocuk mozart egzersiz amacli calissin, koncerto formu ile hasir nesir olsun diye, keman hocasi olan babasi boyle bir yol secmis.

    ayrica bu yapitlarda 60-70 kusur guzel tema olmasi imkansiz, bakin yoktur demiyorum, dinlemeye bile gerek yok, imkansiz! klasik cag yeni yeni rayina oturmaktayken bir besteci bir piyano sonatinin bir bolumunde iki, bilmedin 3 tema sunar. her sonat uc bolumlu olsa bu sonat basina 9 tema eder. 3 tane sonatta toplam 27 tema bulunur. mozart da bu tip sonatlari alip koncertoya evirdigine gore... gene yuksek perdeden ufurulmus.

    bir de birbiri ile alakali kavramlarmis gibi "esinlenme" ve "orkestre etme" ifadelerinin ayni cumlede birbirinin yerine ("ya da" ifadesiyle birbirleriyle ilintilendirilerek) kullanilmasi komik kacmis: bir yapittan esinlenip apayri bir yapit ortaya koyabilirsiniz, ote yandan bir yapiti aynen kopyalayip orkestre edebilirsiniz. bunlar birbiri yerine kullanilacak ifadeler degil.

    >> müzikologlar der ki; "eğer profesyonel bir nota yazımcı, baskıya hazırlamak üzere, haftanın 5 günü her gün 8 saat çalışırsa, mozart'ın tüm eserlerini yazması 20 yıl sürer!"

    onu bilmiyorum da linz senfonisini 4 gunde yazdigi biliniyor. gercekten yapitin notasini bir kopiste verseniz anca o kadar surede kopyalayabilir herhalde. bu konudaki verimliligi ve calisma hizi akillara durgunluk veriyor, bu nokta su goturmez.

    fs: bakın mozart 35 yaşında öldüğünde, 650 eser bırakmıştı.

    >> filmin koptugu yer basladi. oncelikle 650 sayisi cok yuvarlanmis bir sayi. herkesler bilir ki mozart'a ait bir yapit sayisi vermek isterseniz, ki turlu nedenlerle net bir sayi vermek kolay degildir, geleneksel olarak 626 sayisi verilir (kochel katalogunun son girdisi olan mozart requiem'in katalog numarasi) 650 sayisini kim nereden nereden cikarmis belli degil.

    fs: bunların içinde her biri 2-3 saatlik olan "20 opera" , her biri 30-40 dakikalık "41 senfoni", her biri 20-25 dakikalık "50 küsür konçerto", pek çok solo ve oda müziği eseri, şarkıları koro eserleri, muazzam bir rakam,

    >> operalar arasinda iki saaten daha kisa yapitlar mevcut ve toplam opera sayisi ucu tamamlanmamis 22 yapit.

    senfoni sayisi 41'in ustunde, bu cok bilinen birsey. gene sayi sizin bir mozart senfonisinden ne anladiginizla alakali. tartisma goturmez bir gercek bunlarin, fazil say'in dedigi gibi, her birinin degil, sadece az bir kisminin 30-40 dakika suruyor oldugu.

    aslinda mozart senfonilerinde mevcut klasik cag senfonilerine ozgu tekrarlarin, tumunu de degil, bir kismini dahi goz onune almadan yapilan temsillerde bu yapitlarin "hic birinin" 30 dakikayi asmasi soz konusu olamaz. kisaca senfonilere iliskin yazilan bu ifade tam bir ufurme.

    koncertolarin sayisi gene neyi koncerto neyi koncertant yapit kabul ettiginize bagli olarak degisir. 50 iddiali bir sayi ama bu sayiya zor da olsa erisilebilir (uygun bir sayim sekliyle) ote yandan kimi koncertolarin yarim saati zorladiginin alti cizilmeli.

    yapitlara iliskin bu 'veri'ler oldukca yaniltici.

    f.s. : yani benim evimde mozart'ın tüm eserlerinin notası var, 3 raf tutar.
    bu üretkenlik bir yaşam içinde, matematiksel zamanda açıklanabilir belki, ama yaratıcılık olarak düşünüldüğünde bu tablo, insani değildir...
    müzikologlar der ki; "eğer profesyonel bir nota yazımcı, baskıya hazırlamak üzere, haftanın 5 günü her gün 8 saat çalışırsa, mozart'ın tüm eserlerini yazması 20 yıl sürer!"
    ki mozart 35 yıllık ömründe ilk bestesini 5 yaşında yazmıştı. bu kendi hayatında üretmenin ve zamanın soyutlaştığı tempoda, insan ruhunun doruklara erdiği güzelliklerde, bir büyük ustayı tekrar sevgi ile anıyorum.

    >> bu tempoya kendisi girip sonra bundan sikayet eden insanlari hic anlamiyorum. fazil say bircok vesileyle konser yogunlugundan vs. bahseder durur. "o zaman o kadar konser verme, repertuarini genisletmeye yahut calisini duzeltmeye calis" diyenlere cevap vermez lakin ...

    kendisine sunu yollamis olalim:

    (bkz: mozart piyano konçertosu no. 2)

    bir baska yazisinin bir elestirisi icin: (bkz: #69527117)

    yazilarindan laf acilmisken en meshur yazisi: (bkz: amerika yanlışlıkla 3-5 tane kız çocuğunu öldürdü)
    (bkz: #26735852)

    edit: yazim hatalari konusundaki uyarilari ve yorumu icin kullerdeki sira ve kolombre'ye tesekkur ediyorum.
1964 entry daha
hesabın var mı? giriş yap