55 entry daha
  • daha önce de yazdım bu başlığa, sonrasında yazılanları maalesef gördüm. ama artık yok. siz kaşındınız.
    hazırsanız başlıyoruz:
    bilimin doğuşuna bakalım. insanın hangi ihtiyacı sonrasında başladı? hangi duygularla başladı? bilimin temel mantığı nedir?
    bilim; korku, merak ve öngörü gibi kavramlar sonucu doğdu. meşhur bir hikaye vardır, ilkel insan gökyüzüne bakar, kara bulutları görür, ardından fırtınayı görür, sonrasında yine aynı şeyleri görür ve düşünür. önceleri korkar, sonraları merak eder, sonrasında ise tahmin eder yani öngörür. işte bilim bu şekilde doğdu. bilim, bir nokta olarak doğdu. ama cahiller onu çoğalttı. temel nokta; insanın öngörü yeteneğinin gelişmesi için doğadaki temel döngüleri keşfetmekti. önceleri mısır halkı, nil nehrinden kendine has mevsimleri keşfetti. mezopotamya'da da benzer astronomik keşifler gerçekleşti. ilkel insan mevsimleri "yeşilin doğması ve yeryüzüne yayılması (ilkbahar), ısı ve hareketlenme, yeşilin küçülmesi/dökülmesi/gerilemesi, soğuk ve donma" olarak betimledi. 4 mevsim, 4 ivme. daha sonra antik hintte, ölüm üzerine düşünceler başladı. bir taraftan fiziksel yaşam-ölüm diğer taraftan ruhsal yaşam-ölüm. (nietzsche'nin zerdüşt vasıtasıya bengi dönüş kavramının temeli de buradadır.) baktılar ki mevsimlerle aynı şekilde işleyen bir mekanizma var. doğma, büyüme, olgunlaşma, küçülme(yaşlanma), ölme. daha sonra hava durumu için öngörü mekanizması gelişti, daha sonra popülasyonlar için, daha sonra hastalıklar için, daha sonra gezegenler için vs vs vs
    herneyse konuyu çok saptırmadan devam edelim, ne diyorduk? temel nokta, insanın öngörü yeteneğinin gelişmesi için doğadaki temel döngüleri keşfetmek (buradaki doğa kelimesini doğa bilimi olarak algılamayın).
    dikkat.
    buradan sonra yazılanları bir iki istisna haricinde türkçe yazılmış kitaplarda bulamazsınız.
    ibn haldun diye bir adam çıktı, dedi ki bu kısır döngü, neden toplumlarda, uygarlıklarda, devletlerde olmuyor?
    sonra spengler çıktı, dedi ki: haldun, olayın sadece yaşam-ölüm olarak gördü. ben mevsim olarak görüyorum. toplumlar, kültürel açıdan mevsimlerdeki gibi hareket eder.
    sonra toynbee çıktı ve antik yunanlıların yaşadıkları kaderin, aynını avrupalıların yaşadığını söyledi.
    sorokin bunu geliştirdi, vs vs uzar gider bu, o yüzden sonucunu yazıyorum:
    tarih, 2322 yılda bir belirli coğrafyalarda tekerrür eder. bu tekerrürün kabaca dört ivmesi vardır.
    kolonileşme ivmesi (ilkbahar=>coğrafi keşiflerin başlaması{ms1500}-akdenizde büyük kolonileşme hareketi{mö850}-sümer kolonileşmesi{mö3200}),
    globalizm ivmesi (yaz=> yakın gelecek{ms2150}-roma çağı{mö200}-mezopotamya çağı{mö2550}),
    tersine kolonileşme (sonbahar=>kavimler göçü{ms450}-mezopotamya karanlık devir{mö1900}),
    feodalizm (kış => frank ve kutsal roma feodalizmi {ms800}-hitit feodalizmi {mö1550}.
    ayrıntılı bilgi için: #63782477
    ya da blog
    şimdi tekrar tartışma konusuna dönelim.
    bilim eşittir öngörü dedik.
    aha işte tarihin bilimsel yönü, sana gelecekteki 2350 yılı söylüyor. diyor ki: 2150 - 2750 yılları arası global çağ yaşanacak. ırksal, kültürel farklılıklar sona erecek, ancak yan etki olarak tek tip köle nüfus çoğalacak. dinler tek bir panteonda birleşecek, evrensellik, küreselleşme gibi kavramlar ön planda olacak. bilim, keşifçi değil uygulayıcı olacak. ticaret gelişecek. daha sonra 2750 - 3350 yılları arası tersine kolonileşme çağı yaşanacak. kavimler göçünün bir etkisi gibi hissedilecek. (ata binmeleri şart değil) ticaret kısıtlanacak, bilim, din, felsefe yozlaşacak vs vs. sonra 3350 - 3950'de modern bir feodal çağ yaşanacak, bölünmeler olacak, ama iyi bir etki olaraktan tep tip köle birey yerine her konuda uzmanlaşmaya çalışan yetenekli bireyler yetişecek. sınıf farklılıkları azalacak. daha sonra 3950 ve sonrasında yeniden kolonileşme yaşanacak, artık nereye koloni kuracaklar bilmiyorum. yeni ticaret alanları keşfedilecek. coğrafi keşiflerden aydınlanma çağına kadar olan etki aynen yaşanacak. keşif çağı olacak. sonra yine globalizm, sonra yine sonbahar, kış, ilkbahar, yaz. daha da ileriye gidebilir.
    sonuç itibariyle tarih bir bilimdir.
    vesselam.
    gelecek elli yıl için mö306 - mö256 yılları akdeniz dünyasına bakmanız yeterlidir.
    coğrafya olarak ise; amerika kıtasını dünyanın ortasına getirin. kuzey amerika magna grecia ve epirus'a, japonya syracuse'ye, çin kartaca'ya, batı avrupa peloponnez'e, avrasya anadolu'ya, ortadoğu kıbrıs ve lübnan-suriye sahil şeridine, orta asya kuzey ırak'a tekabül etmektedir. şu anda diadoklar savaşı yaşanıyor. ama yakın zamanda gözünüz kulağınız pasifik'te olsun. geleceğin yeni efendileri orada olacaktır.
54 entry daha
hesabın var mı? giriş yap