5 entry daha
  • her ne kadar devletçilik uygulamalarının türkiye'ye özgü olduğu ya da yetersiz sermaye birikiminin olduğu ülkelerde gündeme geldiği sanılsa da, insanlar, özellikle de iktisatçılar kondratieff dalgalarını kabul etmeye yanaşmasalar da, 1930'lar da bütün ülkeler devletçilik'i bir iktisat poltikası olarak yeğlemişlerdir. konuyu daha iyi anlayabilmek için edward hallett carr'ın "twenty years crises" adlı kitabına bakılırsa şu yorumla karşılır*:
    1918-1938 arası dönem, temelleri 1789 ile atılan sistemin krize girdiği dönemdir. bu kriz siyasi, iktisadi ve ahlaki alanlarda yaşanan kapsamlı bir krizdir. siyasi kriz sonucu, fransız devrimi'nden itibaren gelişen demokrasi düşüncesi terkedilerek birkaç istisna ile bütün ülkelerde diktatörlükler kurulmuştur. iktisadi kriz sonucu piyasa düşüncesi terkedilerek devletçilik uygulamaları gündeme getirilmiştir. ahlaki kriz sonucu insanların eşitliği düşüncesi terkedilerek ırkçılık yüceltilmiştir.
80 entry daha
hesabın var mı? giriş yap