49 entry daha
  • size burada uzun uzun feminizme dair hiçbir şey bilmediğinizi anlatmayacağım, sadece şunu söyleyeceğim: tüm dünyada eski gücünü ve ayrıcalığını kaybeden erkekler kadınlara, özellikle de feministlere eskisinden daha bile çok saldırıyorlar. çünkü kendilerini artık daha çok tehdit altında hissediyorlar. "tehdit" evet. neden? eskisi kadar "ayrıcalıklı" değiller ve elde kalanları da kaybetmekten ölesiye korkuyorlar, onun için. bırakın eşitliği filan, eskisi kadar ayrıcalıklı olmamak bile "tehdit" gibi geliyor erkeklere. çünkü alıştıkları rahatlık yok. erkek kimliği yeniden kuruluyor ve bu şimdiye kadar varolan kimlik kurgusuyla uyuşmuyor, örtüşmüyor. bilindik "erkeklik" saldırı altında (çok şükür) ve tabii bilindik "kadınlık" kalıpları da (buna da şükür tabii!). her yeni oluşum gibi bu da doğum sancıları barındırıyor maalesef. 70'lerin "yeni nesiller daha eğitimli olunca otomatikman daha saygılı, daha az kadın/lgbti düşmanı olacak" zanneden bireyleri, ne yazık ki ayrıcalıklı olanların güç kıskançlığını hesaba katmayı unuttular. (ah o manasız iyimserlikler nerelerde nerelerde patlamadı ki zaten?) ben de bu erkeklere kızmaktan acımaya, ordan da gülmeye geçiyorum yavaş yavaş, çünkü karşındakinin neyi, belki kendisi farkında olmasa bile hangi saikle yaptığını daha çok anlar oldukça, onu o kadar az ciddiye alır oluyorsun.

    işin özü şu ki, erkekler gücü ellerinden bırakmak istemiyorlar. bu zaman dek ezilenlerse artık hakkının peşinde. bu kadınları aklınca karikatürize edip sabah akşam boklayarak yerini sağlam tutmaya çalışan zavallı türk erkeklerleri tek "zavallı" kısım değil: bunu ister cinsiyetler, ister yönelimler, ister milletler, ister ırklar üstünden okuyun. bu bir güç mücadelesi. bir taraf eşitliğe ulaşmak, ondan bugüne dek esirgenenleri almak istiyor, ayrıcalıklı olanlarsa (yerine göre değişmekle birlikte genelde beyaz, erkek veya bir ülkede güçlü olan taraf neyse) pastadan pay kaptırmama derdinde. dışarıdan eğitimli, kültürlü, düzgün gibi gözüken, ama sadece "gibi" olabilen erkeklerin bu kadar saldırgan olmasının, sabah akşam bilinçli kadınları boklamasının sebebi bu. nice sosyolog, psikolog, antropolog farklı farklı alanlar üstünden bu durumu tespit edip üstüne nice kimlik bunalımı, sosyal dönüşüm sancısı konulu çalışma yayımladı zaten. hatta tek tıkla bazılarına açık erişim sayesinde ulaşmak da mümkün, ama layk getireceğini adın gibi bildiğin "kezofeminizm" diye bir şey uydurmak varken niçin vaktini ciddi ciddi (hem de yabancı dilde yazılmış) kaynakları okumakla harcayacaksın, değil mi? vasatlığın altın çağını yaşıyoruz ne de olsa, hem senin über espri düzeyinle söyleyecek olursak "herkes ekmeğinin peşinde", öyle ya!

    tek "meziyeti" kadınlara ve bilhassa feministlere saldırmak olan zavallılar oturup böyle çalışmaları okuyacak ve anlayacak kapasiteye sahip olabilseler zaten böyle zavallılardan olmazlardı tabii, benimki de laf... haydi hayırlı traşlar.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap