25 entry daha
  • açıklıyorum:
    iblis gavurların couch potato yani koltuk patatesi / divan patatesi dedikleri şeyiz biz. öyleymişiz yani. bir yurt dışı seyahatimde bunu gözlerimle gördüm ve acı biçimde öğrendim.

    hayatım boyunca, "gen abi. gen. olay gende bitiyor. bunların geni böyle. gen. eved." şeklinde kendimi avuttum.

    tamam, gen diye bir gerçek var; lakin benim 10 kilo fazlasıyla şükür namazı kılacağım vücutlarla gezen kadınlar, kavimler göçü şeklinde koşuyorlardı.

    kaldığım yerin çok yakınında bir park vardı. "ulan ne süperim ya, tatilin ortasında yürüyüş yapıyorum, mütüşşş bi kadınım, beni alan yaşadı resmen!" tripleriyle 3 adım atmıştım ki, victoria's secret seçmelerinden çıkmış kılıklı özgüvensikiciler, üstüme üstüme koşmaya başladı. allahımı şaşırdım şerefsizim.

    caddebostan'da, sabah erken saatte 5-10 tane görüp, "işte azim başka bi şey. kesin sporcu bunlar. lisanslı sporcu. hayatını bundan kazanıyor tabii. yapacak. yapsın orospu. allah belanı versin" şeklinde çizgisel artışla sinirlendiğim kadınlar; adeta yurtdışı temsilciliklerinde örgütlenip, karşı atağa geçtiler.

    alman disipliniyle mi büyümüşler, çiğ pilates topuyla mı beslenmişler, n'aapmışlarsa artık; her gün tıklım tıkıştı o park.

    ben "vaytçaklıtmokasını-yudumlarken-vitrin-gezen-ve-su-içsem-yarıyor-diyerek-yaradana-sığınan-aşırı-haklı-bir-türk-kızı" olarak her hücremle bıngıldamanın tarihini yazarken, bu hatunlar; edeleli fiçutlarıyla, durmaksızın koşuyorlardı. yağmurda, çamurda, rüzgarda... sabah... akşam...

    koşmadıklarında da bisiklete biniyorlar zaten.

    kesin lisanslı sporcular. bisiklet de şeyden... bisikletli kuryelik. işleri o. yapsınlar.

    orospular.
604 entry daha
hesabın var mı? giriş yap